"اشمئزاز" - Translation from Arabic to Turkish

    • tiksinti
        
    • iğrenerek
        
    • tiksinmişizdir
        
    Müthiş bir tiksinti hissetsem de onları anladığımı itiraf etmeliyim. TED الشئ الذي يجب أن أعترف به لنفسي، مع اشمئزاز شديد أنني أصبت به.
    Hayır, suç mahalli resimleri herkeste tiksinti ifadesi yarattı. Open Subtitles لا لا صور موقع الجريمة اظهرت اشمئزاز عندهم جميعاً بشكل عام
    Çünkü bir tek tiksinti engel olur İpini koparmış insanlara Open Subtitles يسبب الاشمئزاز فقط اشمئزاز الناس
    İkinci bir kez göz atarlarsa bunu iğrenerek değil saygıdan yapmalarını istiyorum. Open Subtitles إذا ألقوا نظرة ثانية أريدها أن تكون من رهبة، لا من اشمئزاز
    Bilimde, itibarınız her şey demek ve insanlar koridorlarda kıs kıs gülüyorlardı, bana bakıyorlardı, iğrenerek -- yakınımda olmaktan korkarak. TED في العلم، مصداقيتك هي كل شيء، والناس كانوا يضحكون في الممرات، ويحدقون فيّ، بنظرات اشمئزاز. يخشون الإقتراب مني.
    Lucien ve ben hep birbirimizden tiksinmişizdir. Open Subtitles لطالما جمع بيني وبين (لوشان) اشمئزاز متبادل.
    Lucien ve ben hep birbirimizden tiksinmişizdir. Open Subtitles لطالما جمع بيني وبين (لوشان) اشمئزاز متبادل.
    Ona karşı ne bir hoşnutsuluk... ne soğukluk, ne tiksinti, ne de nefret hissettim.... bedeni bütünüyle beni kabul etti, ve beni kabul etmek istediğini hissettim. Open Subtitles كانت هي الحالة الأولى التي لم أشعر فيها بأي نفور، أو مسافة, أو اشمئزاز,... أو عدم استلطاف لتلك المرأة, ولكني قبلت بجسدها كلياً, ولاحظت أنها قبلت بي.
    Ayağa kalktın ve bana iğrenerek baktın... Open Subtitles كنت وقفت وتحدق في بنظرة اشمئزاز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more