"اشيائها" - Translation from Arabic to Turkish

    • eşyalarını
        
    • eşyaları
        
    • Eşyalarının
        
    "Bugün Pazar. Kızımızı görüp, ona eşyalarını vereyim. Open Subtitles اليوم هو الاحد سوف ارة ابنتي واحضر اشيائها
    Annen öldüğünde eşyalarını bırakamamıştım. Open Subtitles لم استطع ان اتخلص من اشيائها ملابسها , ميدايتها
    O da eşyalarını toplayı daireyi boşaltmış ve çekini almaya gittiğinde, olmadığını görmüş. Open Subtitles قائلا ان هناك شيك لها في البنك لذا هي حزمت اشيائها وذهبت وعندما ذهبت لتأخذه لم تجده هناك
    Bıraktığı eşyaları çıkartıp odasına serdim. Open Subtitles ماذا ؟ لقد اخذت ابحث في اشيائها المتروكه
    ...ama kızın eşyaları öyle değil. Sanırım ona çok değer veriyormuş. Open Subtitles لكن ليس اشيائها اعتقد انه يعتز بها
    Bu Lorraine'in. Eşyalarının burada tozlanmasına izin veriyorsun. Open Subtitles انه يخص لورين لقد تركتِ اشيائها تلتقط الغبار هناك
    Eşyalarının burada tozlanmasına izin veriyorsun. Open Subtitles انه يخص لورين لقد تركتِ اشيائها تلتقط الغبار هناك
    Gidip hâlâ işteyken eski erkek arkadaşının evinden Athena'nın eşyalarını almam gerek. Open Subtitles علي احضار اشيائها من منزل حبيبها السابق بينما هو بالعمل
    eşyalarını kilitleyip kaldırdım. Bunun en iyisi olduğunu düşündüm. Open Subtitles لقد خزنت اشيائها بعيدا واعتقدت ان هذا هو الافضل
    Hadi söyle, neden bu kadın eşyalarını toplamak için gelmiyor. Kimse bir şey söyledi mi? Open Subtitles دعنا نقل ان احدا لم يقل لماذا لم تأتي تلك الإمرأه لتأخذ اشيائها ؟
    Geldi ve eşyalarını aldı. Open Subtitles لقد حضرت هنا واخذت بعض من اشيائها
    eşyalarını olabildiğince düzgün bir şekilde topladım. Open Subtitles لقد جمعت كل اشيائها لك على قدر استطاعتى
    En azından bırak onun eşyalarını ortadan kaldırayım, böylece yeni bir başlangıç yapabilirsin. Open Subtitles دعيني على الاقل ان اتخلص من اشيائها
    eşyalarını korumak istiyorsun demek. Open Subtitles ياللروعة تُريد ان تحمي اشيائها.
    Annesi şimdi de eşyalarını mı dağıtıyor? Open Subtitles هل امها الان تهب اشيائها الان؟
    Sanırım eşyalarını henüz taşımış değiller, Open Subtitles اظن بأنهم لم يقوموا بنقل اشيائها بعد,
    Onun eşyaları olmadan ne yapacağız? Open Subtitles اعني ما الذي سنفعله مع اشيائها
    eşyaları ile gitmeli. Open Subtitles يجب ان تذهب مع اشيائها الاخري .
    Eşyalarının arasında ona ait bu numarayı buldum. Open Subtitles وجدت هذا الرقم له بين اشيائها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more