Sanırım, Eşyalarımı nereye koyacağımı gösterebilirsiniz. | Open Subtitles | حسنا كنت امل ان تخبرني اين يمكن ان اضع اشيائي |
Son Eşyalarımı paketliyordum ve biraz nostalji yaptım. | Open Subtitles | كنت اجمع ما تبقي من اشيائي فأصابني الحنون |
Şayet Eşyalarımı havuza götürecekse, daha uygun bir şeyler giymesini tercih ederim. | Open Subtitles | وان كانت سوف تحمل اشيائي الي حوض السباحه. افترضت انك تريدينها ان ترتدي ملابس محتشمه |
eşyalarım hemen dışarıda. Şimdi taşınabilir miyim? | Open Subtitles | لدي اشيائي بالخارج هل استطيع ان انقلها هنا الان؟ |
Eşyalarımdan kurtulmak istiyorum, ama eşyalarım gerçekten ama gerçekten güzel, ve öylece atamam. | Open Subtitles | اريد ان اتخلص من اشيائي لكن كل اشيائي هي اشياء مهمة وفقط لا اقدر ان اتخلص منها |
Yatak odamı böyle döşeyecektim ama diğer Eşyalarıma uymadı. | Open Subtitles | كنت ساجعل غرفة الجلوس مثل هذه ،لكن لم تتفق مع اشيائي الاخرى |
- Carlos evden ayrılacağımı söyleyince eşyalarımın çoğunu yaktı. | Open Subtitles | لقد احرق كارلوس معظم اشيائي عندما اخبرته انني سأنتفل |
Harika, kendi evimde Eşyalarımı saklamadığım için suç benim mi oldu? | Open Subtitles | رائع اذن هو خطأي لاني لم اخفي اشيائي في منزلي؟ |
Ben asistanından Eşyalarımı alıp gideyim. | Open Subtitles | اعتقد انا فقط سوف اذهب كي احضر اشيائي من مساعدتك واذهب |
Eşyalarımı yerleştirme numarasını yeterince yaptım mı? | Open Subtitles | هل انا ادعي لوضع اشيائي بعيدا لفترة كافية؟ |
Doğum için benim Eşyalarımı topluyor sandım. | Open Subtitles | اعتقدت حسناً لقد اوضب كل اشيائي من اجل المستشفى |
Tamam. Size de uyarsa Eşyalarımı buraya bırakıp yemeğe gideceğim. | Open Subtitles | حسنا، ساترك اشيائي هُنا ان لم يكن لديكم مانع |
Sanırım ofiste beni görmek istemiyorsundur; ama belki de gelip Eşyalarımı almalıyım. | Open Subtitles | أفترض أنّك لا ترغب في رؤية وجهي في المكتب ولكن ربما يجب عليّ الحضور لاخذ اشيائي |
Eşyalarımı karakolda unutmuşum. İçeride görüşürüz. | Open Subtitles | لقد تركت اشيائي بالداخل سوف اقابلك هُناك. |
Babamın evinden Eşyalarımı alacağım. | Open Subtitles | أعتقد انني سأذهب لإحضار اشيائي من منزل والدي |
Gittikten sonra kalan Eşyalarımı güneydeki karakola getirteceğim. | Open Subtitles | هذا اخر شيء وعندما اذهب سوف آخذ بقية اشيائي |
- Hadi ama anne, içinde eşyalarım var. | Open Subtitles | رجاءا، امي إنها بها اشيائي لا بأس |
Ofisteki eşyalarım. | Open Subtitles | اشيائي من مكتبي؟ |
eşyalarım arabada. | Open Subtitles | أن اشيائي بالسياره |
Evet, ödememiz lazım. Eşyalarıma el koymalarını istemem. | Open Subtitles | نعم، ، لابد منه انا لا اريد ان يصادروا اشيائي الثمينة |
Burada kalır ve Eşyalarıma göz kulak olursan, gidip bize yiyecek alacağım. | Open Subtitles | إذا جلستَ هنا وراقبت اشيائي سوف اذهب واشتري لنا طعامَ |
Diyorum ki, benim eşyalarımın senin evinde dağınıklık yaratmasını istemezsin. | Open Subtitles | انا اقول لك فقط لا اريد اشيائي تعم الفوضى في شقتك |
Çoğu eşyamdan kurtulmam gerekiyor... | Open Subtitles | كان علي التخلص من الكثير من اشيائي الخاصة |