Hayır, ben hallediyorum. Çok yakında bütün dünya Mike'ın parmak uçlarında olacak. | Open Subtitles | بالتاكيد ,انا مسيطر على الامور سيكون لمايك قريبا عالم الترفيه بين اصابعه |
parmak uçları lekeli Kırmızı fosforlu gibi görünüyor | Open Subtitles | اطراف اصابعه ملوثة انظر ، يبدو انه الفوسفور الاحمرِ |
parmak izlerini eriterek bu konuyu da sağlama almış. Bu herifin beklenmedik durumlar için bile planı var demektir. | Open Subtitles | لمعرفه هويته, لهذا شوه بصماته اصابعه هذا الرجل يخطط لشيء آخر |
Parçalanmış parmaklarını gizlemek için dolgulu eldiven giyiyor, fakat yakından bakınca farkedebiliyorsun. | Open Subtitles | انه يرتدي قفازات ليداري اصابعه لكن ان دققت النظر ستلاحظهم |
Patrick parmaklarını dudağına koyar sende buna uyarsın, böylemi işliyor? | Open Subtitles | باتريك يضع اصابعه على شفتيه وانت تطيع ، أهكذا هي الخطة ؟ |
Anlayacağın artık dişleri parmaklarından daha büyük olan birisiyle takılma konusunda rahat değilim. | Open Subtitles | لذلك انا لم اعد مرتاح في الخروج مع شخص اسنانه اطول من اصابعه |
Renk körü ve bir parmağı yok.. | Open Subtitles | مصاب بعمى الوان و فاقد لاحد اصابعه |
Parmaklarında da leke kaldı tabiki. Yüzbaşı gösterir misiniz? | Open Subtitles | و كان ايضا على اصابعه |
Adamın parmak izi yok. On parmağında da. | Open Subtitles | ليس لديه بصمات أصابع لا بصمة في اصابعه العشرة كلها |
söylediğim gibi, bu nedenle ben de kurbanı parmak izini alacaktım, fakat bütün parmak izleri zımparalanmış gibi görünüyor, bu yüzden kimliğini belirlemek için başka bir yol bulacağız. | Open Subtitles | وكما كنتُ اقول انا احاول ان احصلَ على بصمات اصابعه لكن يبدو ان جميع بصمات اصابعه |
Silahtaki parmak izleri de böyle oluştu. | Open Subtitles | لقد أخذه منك وهكذا أصبحت بصمات اصابعه عليه. |
Cinayet aletinin her yerinde adamın parmak izleri vardı. | Open Subtitles | بصمات اصابعه موجود على سلاح الجريمة |
Burada bir bacak şurada bir kulak ve iki parmak galiba arkamdaki de kalçası. | Open Subtitles | هل حصلت على ساق هنا... هذا هو الأذن واثنين من اصابعه... أعتقد أن هذا هو جزء من فخذه ورائي. |
Hapishanede, parmak uçlarını ta kemiklerine kadar yemiş. | Open Subtitles | كان قد قضم انامل اصابعه حتي العظام |
Perdenin altından görünen küçücük parmaklarını görmemiş gibi davranırdım. | Open Subtitles | وكنت أتظاهر اني لا اري اصابعه الصغيره تظهر من تحت |
Ya parmaklarını hiç kullanamazsa? | Open Subtitles | أعني, ماذا لو لم يستطع استخدام اصابعه اطلاقاً؟ |
Toz bulutu çöktü. Herkes el ve ayak parmaklarını yokluyordu. | Open Subtitles | وفصح كل واحد منا اصابعه واسنانه |
Sence, öylece şık diye parmaklarını mı şaklatacak? | Open Subtitles | انت تعتقد انه فقط سيعض اصابعه ؟ |
parmaklarını kesmek zorunda kaldık. Muhtemelen bacakları kangren olmuş. | Open Subtitles | كان علينا بتر اصابعه نخر محتمل في ساقه |
Bir keresinde bir uyuşturucu baskınında parmaklarından birine mermi isabet etti. | Open Subtitles | مره خلال القاء القبض في قضيه مخدرات تعرضت احدى اصابعه للبتر بطلقه ناريه |
-perdeli ayak parmaklarından bahsetmiyorum- takılmaya başladığında seni uyardım. | Open Subtitles | كنت مع هذا الرجل من انه ليس خاليا من الاخطاء وانا لا اتحدث فقط عن اصابعه المتلاصقة |
Renk körü ve bir parmağı yok.. | Open Subtitles | مصاب بعمى الوان و فاقد لاحد اصابعه |
Parmaklarında nasır var. | Open Subtitles | لديه جلد سميك في اصابعه. |