"اصدقائهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • arkadaşları
        
    • arkadaşlarıyla
        
    • arkadaşlarını
        
    • arkadaşlarından
        
    • arkadaşlarına
        
    • arkadaşlarının
        
    Tayvan'dan gelen arkadaşları olacakmış. Open Subtitles مع اصدقائهم من الشخصيات التايوانية الهامة
    Geceler boyu, arkadaşları, çocukları aileleri zalimce onlardan koparıldı ve kimin sırada olduğunu bilmiyorlar. Open Subtitles ليلة بعد أخرى يرون اصدقائهم وأطفالهم كلهم يختطفون منهم بوحشية وهم لا يعرفون من سيكون التالي
    Ev ödevlerinden kaçıp, oturma odasına inmeye, annem ve babam arkadaşlarıyla sıcak tartışmalar yaparken dinlemeye çalışırdım. TED كنت دائماً أحاول تجنب واجباتي المدرسية و التسلل وصولاً الى غرفة المعيشة والإستماع إلى نقاشات والديّ مع اصدقائهم
    Kitabımı seven diğer arkadaşlarıyla da tanışmamı istiyorlar. Open Subtitles يريدون مني ان اقابل اصدقائهم الذين يحبون الكتاب ايضاً.
    Söylediğin şeyleri yapan arkadaşlarını affederler. Open Subtitles يسامحون اصدقائهم عندما يفعلون كل شيء قلته
    Ailelerini, arkadaşlarını kaybederler... ve yine her gün, insanlar hayatlarını yoluna sokmak için... ölümüne mücadele ederler. Open Subtitles يخسرون عائلاتهم .. ويخسرون اصدقائهم وفي كل يوم, يقاتل هؤلاء الناس بشدة
    Ve onları, sefil komşularından ve arkadaşlarından neyin ayırdığını saptamaya çalışıyorlar. Ve ortaya çıkan şu ki, TED ويحاولون تحديد مالذي جعلهم مختلفين عن اصدقائهم وجيرانهم التعساء وأتضح
    Uzun sürdü, ama sonunda bazıları annelerine, arkadaşlarına, kız arkadaşlarına yazmaya başladılar. TED وهذا استغرق وقتا طويلا الى ان بدأ بعضهم بالكتابة الى امهاتهم ، اصدقائهم ،و حبيباتهم.
    Haklısın. Arkadaşlar arkadaşlarının kitle ulaşım araçlarına... Binmesine izin vermezler. Open Subtitles انتي على حق , الاصدقاء لا يجعلون اصدقائهم ياخذون المواصلات العمومية
    Erkek arkadaşları buzdolabı kadar olan kızlarla birlikte oluyorsun. Open Subtitles انت على علاقة مع فتيات اصدقائهم بحجم الثلاجه
    Kalbi kırık eski erkek arkadaşları yollarından çekilirse çıkabilirler. Open Subtitles يمكنهم عندما اصدقائهم السابقون المجروحون يختفون من طريقهم
    Evet. Adamlar arkadaşları arasında ölmeyi tercih ederler. Open Subtitles -نعم,ان الرجال يفضلون الموت بين اصدقائهم
    Yanlarında arkadaşları Beyonce'yi, Abba'yı, The Bee Gees'i Journey'yi ve Queen'i çağırsalar olur mu? Open Subtitles وهل توافقي لو احضروا اصدقائهم "بيونسيه" و "آبا" و "بي جيز" و"جيرني" و "كوين" ؟ ماذا ؟
    İnsanların futbol oynamaya arkadaşlarıyla takılmaya ve en önemlisi de köpeklerini sıçtırmaya getirdiği yer. Open Subtitles حيث يقصدها الناس للعب كرة القدم, والتنزه مع اصدقائهم, والاهم من ذلك, اخذ كلابهم للتغوط.
    arkadaşlarıyla olmalılar ve biz de birçok yeni arkadaş edindikleri için sevinmeliyiz. Open Subtitles حسناً , يجب ان يكونوا مع اصدقائهم ويجب ان نفرح لأن لديهم هذ القدر من الاصدقاء الجدد
    Salak arkadaşlarıyla saçma sapan konularda muhabbet etmiş kupkuru fırın tavuk yemiş ve sessiz film oynamıştım. Open Subtitles كان علىّ التحدث مع اصدقائهم الضعفاء و تناول وجبات الدجاج الجافة و لعب لعبة الاحاجى الغبية
    Onlara aileleriyle beraber olamayacaklarsa, arkadaşlarıyla olmak isteyebileceklerini söyledim. Open Subtitles لقد اخبرتهم اذا لم يكونوا مع العائله, يجدر بهم ان يكونوا مع اصدقائهم.
    Birkaç arkadaşımı davet ettim, onlar da kendi arkadaşlarını davet etmişler. Open Subtitles لقد دعوت اصدقائي ودعوا هم اصدقائهم , كان الامر جنونيا
    Gençlerin en büyük içgüdülerinden biri de arkadaşlarını korumaktır. Open Subtitles أعرف أن غريزة المراهقين الأولية أن يحموا اصدقائهم
    Çok açlardı, yemekleri yoktu, ölmüş olan arkadaşlarından başka yiyecek bir şeyleri yoktu. Open Subtitles كانوا يتضورون جوعا ليس لديهم ما يأكلونه باستثناء اصدقائهم الذين ماتوا
    Zeki kız ve onu baloya götürecek şahane bir yol bulmak için arkadaşlarından yardım isteyen zeki ama deneyimsiz çocuktan bahsediyoruz. Open Subtitles نتحدث عن البنات الذكيات والأولاد الأذكياء الذين يحتاجون مساعدة اصدقائهم لتمهيد الطريق إلى حفلة الرقص
    Ailelerine söylemek istemiyorlardı. arkadaşlarına söylemek istemiyorlardı. Kendilerini yaralanmış ve kirli hissediyorlardı. TED لم يُريدوا إخبار عائلاتهم، ولم يودوا مصارحة اصدقائهم شعروا بأنهم مُهمشين، كما شعروا بالسوء.
    Arkadaşlar, arkadaşlarının başını derde sokmaz, David. Open Subtitles الاصدقاء لا يورطون اصدقائهم في المشاكل يا دافيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more