Böylesine bir kazaya şahit olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدقُ انكِ شهدتِ تلكَ الحادثة الفظيعة |
Onunla o uyuşturucuyu kullandığına inanamıyorum. | Open Subtitles | ستكونينَ على مايرام لا اصدقُ انكِ تعاطيتِ هذه المخدرات معها |
Bunu yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدقُ انني افعلُ هذا |
Hey, bunun bana olduğuna inanamıyorum | Open Subtitles | " لا اصدقُ ان الامر يحدثُ لي " |
Başıma gelenlere inanamıyorum | Open Subtitles | " لا اصدقُ ان الامر يحدثُ لي " |
Buna inanamıyorum, Anne. | Open Subtitles | لا اصدقُ هذا يا امي |
Bunları söylediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدقُ أنك تقول هذا |
İnanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدقُ ذلك |