Bir an önce eve dönmek için ısrarcı olmasına şaşmamalı. | Open Subtitles | لا عجب لم اصرت على ان تعود لمنزلها |
Onun güzelliğini sadece senin resmedebileceğinde ısrarcı oldu. | Open Subtitles | اصرت على ان لا يقوم غيرك برسم جمالها |
Bunun bir çözüm olduğunda ısrarcı. | Open Subtitles | لقد اصرت على ان ذلك هو الحل |
Verici aradığımız zaman sanatçı olmasında ısrar etti, öyle her hangi biri de değil. | Open Subtitles | اصرت على أن يكون فنانا وليس أي فنان |
Kaynanam Hamursuz Bayramı için alışveriş yapma konusunda biraz ısrar etti. | Open Subtitles | حسنا، حماتي اصرت على ان نتسوق لعشاء "الصفح اليهودي" اليوم. |
-Bay Potts'un sizinle görüşmesi için ısrar ediyor. | Open Subtitles | واين ابنتى ؟ لقد اصرت على رؤيتك لمستر بوتس |
Uykumda tecavüze uğradığımı itiraf etmem için ısrar edip duruyordu. | Open Subtitles | لقد اصرت على ان تعلمنى بأنى اغتصبت اثناء نومى. |
Annesi ısrar etti. | Open Subtitles | أمها اصرت على ذلك |
Küçük bir yürüyüş yapıyorduk ve Fluffles bize katılmanız konusunda ısrar etti. | Open Subtitles | نحن كنا نمر لنتمشي ... ...وفلوفلس اصرت على ان تمر املا فى ان تلحقوا بنا . |
Sonbaharda üniversiteye gidecek, ama hazırlık sınıfına gitmek için ısrar ediyor... sonra gidebilme imkanı varken. | Open Subtitles | ستغادر للكليه في الخريف, ولكنها اصرت على اخذ فصول للمستوى المتقدم الان و التي يمكنها وبسهوله اخذها في وقتها |