"اصريت" - Translation from Arabic to Turkish

• ısrar ettin
• ısrar ettim
• ısrar ediyorsan

Bunun olabileceğini biliyordum, Thracian ama sen ısrar ettin.
لقد كنت اعلم , لقد كنت اعلم ان هذا سيحدث, ايها السريشيان ,لكنك اصريت

Anlamsız olduğunu biliyordum ama sen ısrar ettin.
حسناً, مثل الاتصال بالارض. كنت اعرف انه لا طائل منها , لكنك اصريت

Yaş günü hediyesi almak istemiyordun ama ben ısrar ettim.
لم تكن تريد شراء هديه عيد ميلاد له ولكنني اصريت

- ama senin iznin olmadan daha ileri gitmeme konusunda ısrar ettim.
ولكنى اصريت على أنك يجب ان تعرف وتوافق لاننا افضل الاصدقاء .

Aslında pek dışarı çıkmam' ama ısrar ediyorsan niye olmasın?
لا نخرج كثيرا من البيت لاكن لو اصريت سنذهب

Affedersin ama eğer Damien Hirst'in çalışmalarının boş, sansasyonel ve aptalca olduğu aksinde ısrar ediyorsan bu gece başımı seninkinin yanına koyabileceğimden emin değilim.
أنا اسفة ,لكنك لو اصريت على أن "أعمال "دايمن هايرست هي ضعيفة حسيا ومعنويا

Sen de çok iyi bir arkadaşsın ki buraya gelip gözlerimi kontrol ettirmem için ısrar ettin.
وانت صديق جيد حقا لقد اصريت على ان احضر هنا وافحص عينيّ

Planlarını duyurduğunda hepimiz senin ayrılacağını duyduğumuza üzüldük ama sen vaktin geldiğine ısrar ettin.
عندما أعلنت عن مخططاتك , كلنا حزنا عليك عندما ذهبت لكنك اصريت على انه حان الوقت

Sırf sen ısrar ettin diye geldim.
لقد اصريت هذا سبب وجودي هنا

Ben de düğüne gitmesinde ısrar ettim.
لذا اصريت عليه ان يذهب الى الزواج لأنها لاتليق بالذهاب

Ben geceyi Paradise Cezaevi'nde geçirmesinde ısrar ettim.
ارادت امها ان تأخذها الى المنزل لكننى اصريت على ان تقضى الليلة فى سجن بارادايس

Ayrı odalarda yatmaları için ısrar ettim. Bana çok sinirlendi ve hafta boyu surat astı.
وقد اصريت على ان يناما في غرف منفصلة

Aslına bakarsanız ben ısrar ettim.
حسناً ، في الحقيقة ، انا اصريت

Getirilmeleri için ısrar ettim.
لقد اصريت على جلبهم.

Eve yürümekte ısrar ettim.
انا اصريت على المشي للمنزل