Yaratamadıkları şey yalnızca yapay zeka değil, ayrıca yapay aptallığı da yaratamadılar. | TED | وليس الأمر أنهم لم يخترعوا ذكاءً اصطناعياً فحسب, بل أنهم لم يخترعوا غباءً اصطناعياً حتى. |
Silikon Vadisi gibi yerlerde bugünlerde olan şey, yapay zekâ yaratıyoruz fakat yapay bilinçlilik yaratmıyoruz. | TED | ماذا يحدث اليوم في أماكن مثل سيليكون فالي هو أننا نصنع ذكاءً اصطناعياً لكن ليس وعياً اصطناعياً. |
Teknolojimizi, yaratıcılığımızı ve evet, siyasetimizi harekete geçirmemiz lazım, böylece kişisel amaçlarımızda bizi destekleyen fakat insani değerlere de bağlı yapay zekayı inşa edebiliriz. | TED | يجب علينا أن نحشد تقنيتنا، وإبداعنا، وأجل، سياستنا حيث يمكننا أن نبني ذكاءً اصطناعياً يقوم بدعمنا في أهدافنا البشرية لكنه أيضاً مقيّد بقيمنا الإنسانية. |
Progeria gibi hızlı yaşlanma hastalıkları hipofiz bezinde oynama yaparak yapay yolla tetiklenebilir. | Open Subtitles | التقدم السريع والمتقدم في العمر، مثل مرض الشُياخ، يمكن أن يحدث اصطناعياً بواسطة التحكم بالغدة النخامية. |
- Jane'e yanlışlıkla yapay dölleme yapılmıştı. - Ama ben hiç sevişmedim. | Open Subtitles | لقحت (جاين) اصطناعياً عن طريق الخطأ لكنني لم أقم علاقة خاصة قط |
YZ alanındaki herkes bilir ki biri gerçek bir yapay zeka geliştirdiğinde program ve programcı arasındaki ilişki düşmanlaşabilir. | Open Subtitles | جميع من يعمل بالـAI يعرف بأنه من الممكن أن الشخص الذي يطور ذكاءاً اصطناعياً حقيقياً |
Bildiğiniz gibi, Jane kazara Rafael'in spermleriyle yapay yolla döllenmişti. | Open Subtitles | كما تعرفون، لقحت (جاين) عن طريق الخطأ اصطناعياً بنطاف (رافاييل) |
Pekala, işte tam burada kalmıştık. - Bakire Jane yanlışlıkla yapay yolla hamile kaldı. | Open Subtitles | حسن، إليكم ملخص الأحداث تم تلقيح (جاين) اصطناعياً عن طريق الخطأ |