"اصلحه" - Translation from Arabic to Turkish

• Tamir
• Düzelt

Onu alacak kadar param vardı, Tamir edecek kadar kalmadı.
كان لدي ما يكفي لاشتريه لكن لا لأن اصلحه

Satın alacak param vardı. Tamir ettirecek kadar yoktu.
كان لدي ما يكفي لاشتريه لكن لا لأن اصلحه

Bunu Tamir etmeden önce bana daha kaç kere söylemen gerekiyor ki?
كم يجب عليك ان تخبرينني لأصلحه قبل ان اصلحه

Bugün naz çekerse, yarın somurtur. Ya Düzelt ya da sen çekersin.
موبي يقود الحق الى جروبي اصلحه او انزف وانت تحاول

Düzelt.
اصلحه! ماذا؟ أنا اخمن انه السبب!

Tamirci aracı Tamir ederken uyuyabileceğiniz bir yatağımız bile var.
اجل ,يوجد مكان للنوم اذا كان الميكانيكي قد اصلحه

Floransa'ya dönerken Tamir edip geri kalanını da dinleyeceğim.
سأستمع الى باقي الرسالة بعد ان اصلحه في طريق عودتنا لفاورنسا

Tamir edeceğine dair söz verdin. - Gelip Tamir ederim.
لقد وعدتنى ان تُصلحه سوف اصلحه

- Önemli değil. Tamir ettirirseniz, çalışır.
هناك شيء خاطئ مَعه اصلحه قبل المساء؟

Bir çekiç ve birkaç çivi ile Tamir edebilirim.
أستطيع أن اصلحه بمسامير و مطرقة

Tamir etmiş. Perdeler ile ışıklar bile çalışıyor.
لقد اصلحه ، حتى الستار انه يعمل

Çünkü orada bir şey bulursam belki Tamir eder ve buradan...
لأنه اذا كان هنالك شئ ربما أستطيع أن اصلحه ونحن نستطيع ...

Tamir ettiremezsem, burayı kapatmak zorunda kalacağım.
اذا لم اصلحه قريبا سأضطر لغلق المكان

Tamir ederim.
سوف اصلحه جيدا.

Bana tuşu verdiler. Tamir ettiririm.
هنا المفتاح يمكنني أن اصلحه

- Bir uğultu var. Düzelt onu.
- يوجد ازيز، اصلحه

- Ya Düzelt ya da sen çekersin.
- اصلحه او انزف وانت تحاول

Her yeri. Düzelt.
كله, اصلحه

Olamaz, Düzelt hemen!
يا الهي، اصلحه

Acele et, Düzelt şunu!
اسرع و اصلحه .

- Düzelt!
اصلحه!