Seni uyardım. Gibraltar'da fazladan kömür yüklemeliydik gemiye. | Open Subtitles | لقد حذرتك كان يجدر بنا تحميل فحم حجرى اضافى فى جبل طارق |
fazladan para kazanmak için ata binme dersleri verirdim. | Open Subtitles | اعتدت ان اعلم ركوب الخيل لاجنى مال اضافى |
Minibüsün saat 2'ye kadar geri gitmesi lazım yoksa fazladan bir gün parası daha alırlar. | Open Subtitles | يجب ان نعيد الحافلة قبل الثانيه وألأ سوف يعتبرونه يوم اضافى |
Sonrasında video kasede özet istersen, ekstra ödeme isterim. | Open Subtitles | اذا اردت التصوير بالفيديو فسوف احصل على اجر اضافى |
Ona röportajlar için ekstra para alacağını söyledin mi? | Open Subtitles | هل اخبرتها انه سيكون هناك مقابل اضافى بالنسبه للمقابلات الصحفيه |
Üzgünüm geciktim ve terledim . Oyun ekstra vuruştan gitti . | Open Subtitles | اسف انا متاخر و عرقان المباراه اخدت وقت اضافى |
Bu gün mesai yok sanırım? | Open Subtitles | يعجبك ذلك, أليس كذلك يا صديقى؟ خمن ليس هناك وقت اضافى اليوم؟ |
Belki senin adamın benimkiyle karşılaşır ve benim için de fazladan bir şey getirir. | Open Subtitles | ربما صديقكِ يتعرف على صديقى و يجلب شئ اضافى لى |
Ama bu denklemde fazladan bir sembol var: H | TED | و لكن هناك رمز اضافى فى هذه المعادلة: H |
En sevdiklerime biraz fazladan veririm. | Open Subtitles | احب اعطاء اشيائى المفضلة شياء اضافى |
- Bak, bu planı gerçekleştirmek üç saatimizi aldı ve bize fazladan ... on saat verdi. | Open Subtitles | الخطة اخذت منا 3 ساعات لتنفيذها واعطتنا وقت اضافى... عشر ساعات. تسعة. |
fazladan bir adama ihtiyacınız olacağını düşünmüştüm sonuçta, Bay Bulger'i kaybettiniz. | Open Subtitles | لقد اعتقدت انك سوف تحتاج رجل اضافى بعد ترك " بليكر " لك |
İçinde fazladan bir şeyler olan kutuların geliyor. | Open Subtitles | هنالك بعض الصناديق قادمة و بها شئ اضافى |
Belki de fazladan bir gömlek getirmişsindir. | Open Subtitles | ربما احضرت قميص اضافى |
yemeğin hepsini bitirmeme, ...hücrede ekstra bir çift çorabı olma, hücreyi dağınık tutma, ...yemek salonundan yemek kaçırma, ekmek kırıntısı dökme, kertenkele besleme gibi suçlara uygulanıyor. | Open Subtitles | وزوج اضافى من الجوارب فى زنزانتة ، وترك زنزانتة متسخة تهريب طعام من قاعة العشاء ، أنة بعض الخبز فى الواقع لإطعام الحرباء التى يُربيها |
On yıldan fazla bir süredir yemeğin hepsini bitirmeme hücrede ekstra bir çift çorabı olma, hücreyi dağınık tutma yemek salonundan yemek kaçırma, ekmek kırıntısı dökme, kertenkele besleme gibi suçlara uygulanır. | Open Subtitles | هذا منذ اكثر من حوالى 10 سنوات .. بسبب تهمه عدم انهاء طعامه كله وزوج اضافى من الجوارب فى زنزانته ، وترك زنزانته متسخه تهريب طعام من قاعه العشاء ، انه بعض الخبز فى الواقع لاطعام الحرباء التى يُربيها |
Süper hileli, ekstra ilmikli, hunka hunka Heffa tuzağı. | Open Subtitles | سوبر دوبر, لووبر اضافى, هانكا هانكا فخ ال "هيفالومب". |
- Dedim ki, Ofis saat... - ekstra not istiyorum, Bayan Reardon. | Open Subtitles | ...لقد قلت - "وقت اضافى يا انسه "ريردون - |
ekstra saatten, ekstra para kazanabilirsin. | Open Subtitles | سأدفع لك مقابل وقت اضافى. |
Oleg, salata ekstra kıtır ekmekli olacaktı. | Open Subtitles | أوليج),هذة من المفترض أن) يكون عليها خبز محمص اضافى |
Sen tatildeyken biz fazla mesai yapıyorduk. | Open Subtitles | حينما كنت فى اجازة كنا نعمل وقت اضافى |