"اضيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • boşa
        
    • ziyan
        
    • harcamam
        
    • kaybetmek
        
    • harcamayacağım
        
    • kaçırmak
        
    • Kaybolmayı
        
    • kaybediyorum
        
    Ben mi hayatımı boşa harcıyorum? Yapmak istediklerimi ben seçiyorum. Open Subtitles انا لا اضيع حياتي انا املك ما اخترت ان املكه
    Aklımı çeldin, hayatımı boşa harcamamamı söyledin. Open Subtitles جعلتنى اريد الذهاب وقلت لى الا اضيع حياتى
    Çok pahalılar ve ben pahalı şeyleri ziyan etmeyi sevmem. Open Subtitles إنها غالية, وانا لا احب ان اضيع الاشياء الغالية
    Ben çok içen biri değilim, ve asla şarkı söyleyerek zamanımı harcamam. Open Subtitles لست ممن يثمل كثيراً، و لا أغني أو اضيع الوقت
    Bakın, Şef pratisyen olarak bir yıl geçirmem gerektiğini söyledi ve ben de vakit kaybetmek istemiyorum kasaba tellalına falan söylesen de hizmete hazır olduğumu millete yaysın. Open Subtitles إسمع ، الرئيس يقولُ انهُ علي قضاء سنة كطبيبة عامة ولا اريد ان اضيع يوماً إذاً لاحظي مشرف المدينة او اي شئ
    Scott, Seninle bu yatakta, mezuniyet gününü harcamayacağım bizim sınıfın geri kalanı Adam'ın evinde parti yaparken. Open Subtitles لن اضيع حفلة التخرج معك بالفراش وهناك حفلة في بيت ادم
    Sabahın köründe kalkmış olmam umrumda değil ama kaybolup, "yılan"ı kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles اعني يمكنني أن اضيع طريقي لكن ليس في جبال الثعبان
    Kaybolmayı ben istemedim! Open Subtitles لم أكن أقصد ان اضيع
    - Neden? - Çünkü eşyalarını kaybediyorum! Open Subtitles لأنني اضيع اشياءها
    Sabrina'yla zamanımı boşa harcadığımı düşündünüz hep. Open Subtitles انتم جميعاً ، كنت تعتقدون انني اضيع وقتي مع سبرينا ، و لكنني كنت أعرف
    Çünkü değilse, zamanımı boşa harcamak istemiyorum. Open Subtitles اي شيء واذا لا يوجد فأنا لا اريد ان اضيع وقتي
    Doğru, sonrasında sen benim zeki olduğuma dikkat çektin ve... yeteneklerimin boşa gitmesinin ne kadar üzücü olduğunu söyledin. Open Subtitles ثم تلمحين على انني اذكى من هذا ومؤسف ان اضيع موهبتي
    Ada kenevir bahçesi gibi zaten, zamanımı boşa harcar mıyım ben? - Merhaba. - Merhaba. Open Subtitles لماذا اضيع وقتي , حينها ستكون هذه الجزيرة ممتلئة بالحشيش كيف كان الامر بالداخل
    - Zaten haber olmuş bir makale yazarak vaktimi ziyan edemem. Open Subtitles انا لن اضيع زقتي في كتابة مقالة كتبت بالفعل انا لست بهذا الغباء
    Kendi kanımı ve hazinemi hacı paralarının buraya akması için ziyan etmeyeceğim. Open Subtitles سوف لن اضيع دمي وخزينتي لتحرير عملة الحجاج.
    - Kocaman külotlar için paramı ziyan etmeyeceğim. Open Subtitles ـ اشتريه من مالك الخاص. ـ لن اضيع مالي على سراويل سمينة.
    Hayır, kendine yardım etmek istemeyen birine yardım etmekle zaman harcamam artık. Open Subtitles ? , انا فقط لن اضيع وقتي بمساعدة شخص ?
    - Zamanımı boşa harcamam. Open Subtitles انا لن اضيع وقتي
    Daha fazla zaman kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles انا فقط لا أريد أن اضيع المزيد من الوقت
    Yaşlı ayyaş'la uğraşarak daha fazla zaman kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles --اخرس و هيا لنذهب ولن اضيع وقتى على هذا العجوز الثمل
    Ve bende seninle bu konuyu tartışarak vaktimi harcamayacağım. Open Subtitles وانا لن اضيع وقتي في اشراككم في هذا الموضوع.
    Zamanımı harcamayacağım. Kes sesini siktirtme belanı. Open Subtitles لن اضيع وقتي معك , لذا اغلقي فمك ايتها المعتوه
    Avludaki saatimi kaçırmak istemem. Open Subtitles لا اريد ان اضيع ساعتي في الساحه
    Kaybolmayı isteyeceğimi sanmıyorum. Open Subtitles لكنني لا اريد ان اضيع
    boşa zaman kaybediyorum. Open Subtitles انا اضيع وقتي هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more