"اظنه" - Translation from Arabic to Turkish

• bence
• düşündüğüm
• düşünüyorum
• Galiba
• sanmıyorum
• düşünmüyorum
• Aklımızı başımıza

- İnanmam öyle biri değil ki. - bence de.
لا اظن هذه,ليس من هذا النوع ـ وهذا ما اظنه ايضاً

bence zümrüt parçaları elmasların önüne koymak harika olurdu.
اظنه من الرائع وضع قطع الزمرد مع الالماس

Hoş olduğunu düşündüğüm bankadaki şu adam vardı ya artık öyle düşünmüyorum.
كان هناك رجل في البنك اظنه لطيف لكني لم اعد اظنه كثيرا

Ve ona söz konusu arabanın T.J.'in Impala'sı olduğunu itiraf ettirebilirsem başından beri düşündüğüm şey ortaya çıkar.
الآن ,إذا جعلته يقر ان السيارة موضوع السؤال هي سيارة تي جي حسناً , هذا ما اظنه من البداية

Sen çok konuşuyor, ben çok düşünüyorum.
انت تتحدث كثيرا , اظنه كثير جدا

Galiba bir süre herşeyden uzaklaşmak istedi.
اظنه كان يحتاج بعض الوقت بعيدا عن المعارك

Ağzından örnek almama izin vereceğini sanmıyorum ama elimden geleni yapacağım.
لا اظنه سيدعني آخذ عينة من لعابه لكن سأرى ما يمكنني الحصول عليه

Hayır, hayır, bence olabildiğince sıradan yapmalısınız böylece... sonunda Meksika sünnetine benzememiş olur.
لا , لا , ما اظنه هو انه عليك أن تجعل الامر بسيطاً قدر الامكان .حتىلا ينتهيالأمركأنه . حفل مكسيكي

Ben de öyle düşündüm, ama onu bugün görünce... bence bu görünüşü artistik bir seçim.
هذا ما اعتقدته الأسبوع الماضي لكن بعد أن رأيته اليوم فلا اظنه سيفعل هذا

Kendisi projeyi yarım bırakıp gitti. Ama bence bu garezden ziyade kıskançlık yüzündendi.
حسناً، فعلاً لقد تخلى عن المشروع ولكني اظنه أكثره حسد من روح

bence tekneyi hazırlamaktan kaçtı.
اظنه لم يكن موجودا هنا يساعد في تحميل القوارب

bence aslında bu iki salak için üzülüyor.
اظنه يشعر بالاسى على ما سيحدث لهما ايمكنك تصديق ذلك ؟

Şu anda, şu anda olduğunu düşündüğüm şey mi oluyor?
هل ما يحدث الان هو ما اظنه يحدث الان ؟

Sen düşündüğüm kadar iyi biri değilmişsin!
انت لست الشخص اللطيف الذى كنت اظنه

Bu düşündüğüm kişi mi? Sara Harvey'in sağ kolu.
هل هذا ما اظنه هو؟ مساعد سارا هارفي

O yüzden de babamın kendisi yerine seni yolladığını düşünüyorum.
اظنه ارسلك الي هذا ما اود تصديقه

Fakat bazen beni hiç duymadığını düşünüyorum.
لكن احيانا اظنه لا يسمعنى.

Sanırım doğru değildi. Galiba lehçelerimiz farklı.
لا اظنه يفهمنى لدينا العديد من اللهجات

Galiba karides salatalı sandöviç efendim.
اظنه كان شطيرة روبيان بالسلطة

Çok uzağa gittiğini sanmıyorum. Arabası limandaki marinada görülmüş.
لا اظنه قد ابتعد كل هذا لقد شوهدت شيارته فى ميناء مارينا

Hayatında hiç kulüp kapısında beklediğini sanmıyorum.
لا اظنه أنه أنتظر في الصف طوال حياته

Bu fizyolojiyi pek bilmiyorum ama fazla vakti kaldığını düşünmüyorum.
انا لا اعلم الكثير عن فسلجته ولكنني لا اظنه سيعيش اكثر

Aklımızı başımıza devşirip, havaalanına gitme zamanımız geldi bence.
اظنه الوقت لكي نعقل ونتّجه للمطار