Bu onun için çok iyi. Ama bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | وهذا لطيف منها ، لكنني لا اظنُ انها فكرة رائعة |
Bu fotoğrafları üvey baba sıfatıyla çektiğini hiç sanmıyorum ben. | Open Subtitles | لا اظنُ ان هذه التقطت بواسطة الوالد الثاني |
Ve biliyor musunuz? Hiç kimsenin bildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أتعلمون، لا اظنُ أنّ أي أُم تعرف ما تفعله |
Sanırım her şey dört yıl önce tıp fakültemdeki mezuniyet konuşmamla başladı. | Open Subtitles | لكن اظنُ ان رحلتي بدأت حقاً قبل اربعة سنوات عندما القيتُ خطاب حفل توزيع الشهادات الجامعية في تخرجي من المدرسة الطبية |
Nasıl bozacağımız yazıyor mu? Sanırım yazıyor. | Open Subtitles | هل توجد طريقة مذكورة لإبطالها؟ هنا ، اظنُ |
bence erkek arkadaşını çaldığın gerçeğini örtbas etmenin ve kendine birini bulman için en iyi yol bu. | Open Subtitles | اظنُ ان افضل طريقة لتغطية الحقيقة بعدما حاولتِ سرقة صديقها هي ان تعطيها واحداً من اصدقائكِ |
Benim senin düşündüğün kişi olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اظنُ انني الشخص الذي تظنينَ انني هي |
Hiç sanmıyorum. Kendisi oldukça korkutucu bir insandı. | Open Subtitles | لا اظنُ ذلك ، لقد كانَ رجلاً مُهدِداً |
Hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اظنُ ذلك بالإضافة إذا كنا نبحث |
Bunun doğru olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اظنُ ان هذا صحيح على الإطلاق |
İyi iş çıkarıyorsun Arthur. - Hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | "ستبلي بلاءً حسناً "ارثر - لا اظنُ ذلكَ - |
Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اظنُ انها فكرة جيدة |
Seçme şansımızın olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اظنُ اننا نملكُ خياراً |
Sanırım yüzüne bir şey bulaştırdım, izin verir misin? | Open Subtitles | اظنُ انني وجدتُ شيئاً في وجهكِ هل تسمحينَ لي؟ |
Sanırım o kablo gemisinde adamı tedirgin eden bir şey olmuş. | Open Subtitles | اظنُ انّ شيئاً قد حدث في سفينة الأسلاك والذي ازعجَ هذا الرجل |
Sanırım yine de alışmaya başlıyor. | Open Subtitles | ومع هذا اظنُ انها بدأت في التكيف مع الوضع |
Sanırım bu gece kendi başıma bir şey yaptım. | Open Subtitles | اظنُ انني فعلتُ شيئاً لوحدي الليلة |
Sanırım açıklayabileceğiz. | Open Subtitles | اظنُ انهُ يمكننا ان نشرح كل ذلك |
Sanırım ikinize de bir özür borçluyum. | Open Subtitles | اظنُ انني ادينُ لكلاكما بإعتذار |
bence bir an önce Camelot'u terk etmelisin. | Open Subtitles | الآن اظنُ انهُ عليكَ مغادرة كاميلوت كلما اسرعتَ كلما كانَ افضل |
Kayda geçsin diye söylüyorum ki bence bir insanın nihai dinlenme yerini rahatsız etmek oldukça yanlış. | Open Subtitles | دعوني احفظ هذا بقولي انني اظنُ انهُ امر خاطئ ان تزعجَ احداً إرتاحَ اخيراً في سلام |
bence kişisel eşyalarında yapacağımız arama, bize gerçeği gösterecektir. | Open Subtitles | لكن اظنُ ان البحث في ممتلكاتهِ سيزودنا بالحقيقة |