Bu bir iyilik değil, bunu sadece bir dosttan bir hediye olarak düşün. | Open Subtitles | لَيسَ إحسان، فقط اعتبريها هدية لك مِنْ صديق |
İşe girme avansı olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبريها مكافئة توقيع العقد لم أقل أني موافقة بعد |
Seni oradan dışarı taşımamın bedeli olarak düşün bunu. Kusura bakma. | Open Subtitles | اعتبريها ضريبة حملكِ إلى خارج الكهف، آسف. |
Ödediğim kefaleti ise geç kalmış bir düğün hediyesi farz et. | Open Subtitles | وتلك الكفالة التي دفعتها ارجوك اعتبريها هدية زواج متأخرة |
Böyle düşünme, bunu bir macera olarak gör. | Open Subtitles | هيا , فقط اعتبريها مجرد مغامره |
O zaman bunu iyilikten çok iş gibi düşün. | Open Subtitles | إذاً اعتبريها عمل و ليست معروف |
Bu partiyi ben veriyorum. Vaftiz oğlumu bu kadar iyi yetiştirmenin bir hediyesi olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبريها هدية بمناسبة اعتنائك الجيد بابني الروحي |
Bunu zaten içinde olan bir sihre erişim sağlamak olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبريها طريقة للولوج إلى قوى سحريّة موجودة بداخلكِ سلفًا |
Koleksiyonuna ekleyecek erken bir Sevgililer Günü hediyesi olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبريها هدية عيد حب مبكر وأضيفيها إلى مجموعتك |
Pekâlâ, bunu... bunu bir çeşit bebek hediyesi olarak düşün. | Open Subtitles | حسناً, اعتبريها كهدية للمولود القادم. |
Ama denemeni istiyorum. Bunu bir deneyim olarak düşün. | Open Subtitles | لكن أريدك أن تحاولي، اعتبريها تجربة |
Sahibinden bir hediye olarak düşün bunu. | Open Subtitles | حسناً، اعتبريها هديّة مِن صاحبها. |
Doğru yolda atılmış bir adım olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبريها خطوة في الاتجاه الصحيح |
Bunu dünyada yapmayı en çok sevdiğin şeye bahane hediyesi olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبريها هدية مُنحت إليكِ لتقومي بأكثر شيء تحبّيه في العالم... |
Kader ile bir tarih, luv olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبريها مواعدة مع القدر يا حبّ. |
Onların kuduz kedi olduklarını farz et. | Open Subtitles | اعتبريها قططة مصابة بداء الكلب |
- Gitmiş farz et. - Kıç tıkacı ne? | Open Subtitles | اعتبريها خرجت - ماهي سدادات المؤخره؟ |
Bunu bilimsel araştırmalarımızın bir parçası olarak gör. | Open Subtitles | اعتبريها جزء من عمليه مراقبة علمية |
Hadi ama, onu sadece erken bir doğum günü hediyesi olarak gör. | Open Subtitles | اعتبريها هدية عيد ميلاد مُبكرة |
Eski bir dostla uzak mesafeli bir telefon konuşması gibi düşün. | Open Subtitles | اعتبريها مكالمة خارجيّة مِنْ صديق قديم |
Bunu orjinal haline formak atmak gibi düşün. | Open Subtitles | اعتبريها نسخةً منقحةً من الوعي الأصلي. |
Bir hediye olarak kabul et. Birisi birkaç ay içinde 4-5 yaşında olacak ve o birisi de bunu büyük bir olay yapmak istiyor. | Open Subtitles | اعتبريها هدية يوشك أحدهم على بلوغ سن 45 |