"اعتدتُ على" - Translation from Arabic to Turkish

• alıştım
• alışmaya
• alışığım
• Alışkınım

Hapishanede çalışma fikri ilk başta ürkütücü geliyordu, ama artık alıştım.
عليَّ أن أعترِف، فكرة العمَلِ في سِجن كانت تُخيفُني لكني اعتدتُ على الأمر حقاً

Geçen bunca yıldan sonra buna oldukça alıştım diyebilirim.
في الحقيقة سيـّدي ، بعد كـلّ هذه السّـنوات اعتدتُ على الأمر.

Herkese laf kondurmayı sever, alıştım artık.
إنّه يحبّ أن يلعب على أوتار النّاس الحسّاسة، اعتدتُ على ذلك

Ve bir süre sonra,Ben...bu tür bir boşluğa alışmaya başladım.
و بعد فترة اعتدتُ على ذلك نوعاً ما على الخواء

Tutkulu ilişkilerle ilgilenmeye alışığım.
اعتدتُ على مواجهة القضايا المتوهجة

Alışkınım.
اعتدتُ على هذا.

Bir kere daha, daha da başarısız oldum ya da alıştım işte.
لذا, اخسر مرة أخرى, وبشكل أفضل أو ببساطة اعتدتُ على ذلك

Özlerdim ama gideli çok oldu. Kısacası artık buna alıştım.
اعتدتُ على ذلك، لكن طال به الأمر هذه المرة، لذا فقد اعتدتُ على غيابه.

Bilirsin, buna alıştım sanıyordum.
أنتِ تعلمين , أعتقدُ أني اعتدتُ على هذا

Taciz edilmeye alıştım.
فقد اعتدتُ على التحرش.

Buna alıştım.
اعتدتُ على هذا.

alıştım.
لقد اعتدتُ على ذلك

alıştım buna.
اعتدتُ على ذلك.

Buna alıştım artık.
اعتدتُ على ذلك.

Merak etme buna alıştım.
.لا أهتّم .لقد اعتدتُ على ذلك

Hayır, Marion'a alışmaya başladım. Gerçekten sevdim bunu. Dişi yanını görmemi sağlıyor.
لا، لقد اعتدتُ على (ماريون)، يروقني بحقّ، فإنّه يجعلني أستشعر جانبكَ الأنثويّ.

Hayır George, soruna cevap veriyorum. Davetlere alışığım.
كلا، (جورج)، فى الإجابة على سؤالك اعتدتُ على الدعوات.

Jimmy bir balıkçı. Masallarına alışığım.
و قد اعتدتُ على قصصه

Alışkınım.
اعتدتُ على ذلك.

Endişelenme, Alışkınım.
لا أهتّم. لقد اعتدتُ على ذلك.