"اعتد على" - Translation from Arabic to Turkish

• Alışsan
• alış
• alışkın
• alışamadım
• alışmaya çalış

Buna Alışsan iyi olur... Çünkü çok uzun zaman boyunca bizim yatak odamız olacak.
اعتد على تلك الكلمة، لأنها ستكون غرفتنا لفترة طويلة جداً

O zaman Alışsan iyi edersin, Çünkü dediğine göre daha çok paket gelecekmiş bize.
حسنا , اعتد على ذلك , لأنه قال أنه سيكون هناك صناديق كثيرة ستسلم لنا

Pekala,Buna alış, çünkü hepsini senin için yapıyorum.
حسنا اعتد على ذلك لأنني فعلت كل ذلك لأجلك

Buna alış. Bazen kendi hâline bırakman lazım.
اعتد على ذلك أحيانا يجب ان تدعه و شانه فحسب

Ajan işlerine hiç alışkın değilim.
لم اعتد على أمور الجواسيس هذه

Bu alete konuşmaya hâlâ alışamadım ve bekâr olmadığının farkında olduğumu söylemek istiyorum ve öyle bir randevuyu kastetmedim.
حتى الأن لم اعتد على هذه الآلات. واردت ان اقول اني تذكرت انك لست اعزبا ولم أعن الأمر بهذه الطريقة.

O hisse alışmaya çalış Duke.
اعتد على هذا الشعور دوك

Alışsan iyi olur, 5 yıldır evliyiz.
ظننتك اعتد على ذلك بعد خمس سنوات زواج

Sana tek söyleyeceğim, buna Alışsan iyi edersin.
وكل ماسأقوله لك هو اعتد على الأمر

Bir süre daha buradayım. Alışsan iyi olur.
سأبقى هنا لفترة لذلك اعتد على ذلك

Artık ortağın değilim. Bu duruma Alışsan iyi olur.
لست زميلك بعد الأن ، اعتد على هذا

Buna Alışsan iyi olur.
حسناً، اعتد على ذلك

Buna Alışsan iyi edersin!
انت لست مهم اعتد على الأمر

Buradasın, ibnesin, alış buna.
أنت هنا، وأنتَ شاذّ، اعتد على ذلك.

Buna alış.
حسنا , اعتد على ذلك

Buna alış evlat.
اعتد على ذلك أيها الصبي

Manzaraya alış hayatım.
اعتد على المنظر ، عزيزي.

Tehdit edilmeye alışkın değilim!
انا لم اعتد على ان يتم تهديدي

Daha alışkın değilim ya.
انا لم اعتد على هذا بعد

Henüz buna alışamadım.
إنه امر جديد تماما علي ولم اعتد على هذه الفكرة بعد

Buna alışmaya çalış.
اعتد على الامر