özür diledim, yardım önerdim, daha ne yapmamı istiyorsunuz? | Open Subtitles | اعتذرتُ منه وعرضتُ عليه مساعدتي، ماذا تريدني أن أفعل؟ |
özür diledim. Beni duymadınız, çünkü mini bir komadaydınız. özür diledim. | Open Subtitles | لقد اعتذرتُ لك على ذلك ، ولكنك فقط لم تسمعني لأنك كنتَ في شبه غيبوبة |
Ona vurmak istemedim. Ondan özür diledim. | Open Subtitles | لم أرِد أن أضربه لقد اعتذرتُ له |
Hayatını perişan ettiğim için üzgün olduğumu söyledim. O da gitti. | Open Subtitles | اعتذرتُ إليه لجعلي حياتَه بائسة وبعدها رحل |
Al, çiftler randevusu şeysi için üzgün olduğumu söyledim ama artık sert davranmanın vakti geldi. | Open Subtitles | (آل)، اعتذرتُ بخصوص الموعد المزدوج، لكن حان الوقتُ لبعض الحبّ القاسي. |
- üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | -لقد اعتذرتُ لك |
Makul insanların aynı fikirde olmayabileceğini kabullendim o yüzden davranışım için özür diledim çünkü özür dilemek zayıflık değil güçlü olma alametidir. | Open Subtitles | لقد تقبّلتُ أنّ الناس العاقلين يُمكن أن يختلفوا، لذلك اعتذرتُ له عن سلوكي، لأنّ التأسّف ليس إشارة ضعف، وإنّما إشارة قوّة. |
Ondan özür diledim. | Open Subtitles | لقد اعتذرتُ لها |
Bunun için özür diledim. | Open Subtitles | وقد اعتذرتُ عنه |
Şimdi lütfen eve... Ben Marshall'dan özür diledim ve o beni affetti ve biz bunu aştık, sen neden aşamıyorsun? | Open Subtitles | لقد اعتذرتُ لـ(مارشل) و هو قد سامحنى |
Emma, özür diledim. | Open Subtitles | لقد اعتذرتُ لكِ يا (إيما). لا أعلمُ: |