Evet o külüstür için şikayet eden bir ben varım sanıyordum. | Open Subtitles | أجل، اعتقدت أنني الوحيدة التي أذاقته الأمرين بشأن قطعة الخردة تلك |
Evet o külüstür için şikayet eden bir ben varım sanıyordum. | Open Subtitles | أجل، اعتقدت أنني الوحيدة التي أذاقته الأمرين بشأن قطعة الخردة تلك |
Chuyongdae yok edildiği için, bir daha asla bir iblis avcısı bulamayacağımızı sanmıştım. | Open Subtitles | منذ ان اعدم الشايونغندي جميعهم اعتقدت أنني لن اجد قاتل شياطين مرة أخرى |
Gerçek erkeği bulduğumu sanmıştım ama aslında küçük bir kızmış. | Open Subtitles | اعتقدت أنني وجدت رجل حقيقي، لكنه تماما مثل فتاة صغيرة. |
Uzun süre ben yanlış bir şey yaptığım için gittiğini sandım. | Open Subtitles | ولوقتِ طويل اعتقدت أنني ارتكبتُ أمراً سيئاً وكان هُو سبب رحيلك. |
Sıradaki ben olurum diye düşündüm ve öğrenmeye hiç niyetim yok. | Open Subtitles | اعتقدت أنني قد أكون التالي ولم أكُن مُستعداً للبقاء واكتشاف الأمر |
Beş yaşımdayken, dâhi olduğumu düşünmüştüm, ama öğretmenim bu fikri aklımdan çıkardığından beri çok uzun zaman oldu." | TED | عندما كنت في سن الخامسة اعتقدت أنني عبقري لكن أساتذتي قاموا بمسح هذه الفكرة من رأسي منذ ذلك الوقت |
Bir oyuncu sürekli bana bakıyordu ve ben de onu gülerken gördüğümü düşünüyordum. | Open Subtitles | لأن كان هنالك لاعب ينظر إلي باستمرار و أنا اعتقدت أنني أراه يضحك |
Belli etmediğimi sanıyordum. Sakin ve kayıtsız kalmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لأنني اعتقدت أنني أخفيت ذلك لقد كنت أحاول أن أبدو عادياً وطبيعياً |
Durmadan düşüyordum ve hiç durmayacak sanıyordum! | Open Subtitles | و ظللت أسقط و اعتقدت أنني لن أتوقف عن السقوط أبدا ً |
Evet, fakat nedense bizim uçmamızı falan sağlayacak sanıyordum. | Open Subtitles | أجل، ولكن بطريقة ما اعتقدت أنني سأقوم بالطيران |
Victor'u görmeye gidiyorum sanıyordum, babanızı. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنني ذاهبة لرؤية والدكم، فيكتور |
Burayı bir daha görmem sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت أنني قد رأيت هذا المكان للمرة الأخيرة. |
Seni bir daha göremeyeceğim sanmıştım. Hadi buradan gidelim. | Open Subtitles | اعتقدت أنني لن أراك مجدداً هيا، لنذهب من هنا |
Seni, büyük dedektifi, küçük parmağımda oynattığımı sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت أنني جعلتك أيها التحرّي العظيم خاتمًا في اصبعي الصغيرة |
Bir arkadaş edindiğimi sandım o da beni sırtımdan bıçakladı. | Open Subtitles | اعتقدت أنني سأكسب صديقاً، لكنه في النهاية طعنني في الظهر |
O günden sonra, ne zaman koridorda bir ses duysam ölüyorum sandım. | Open Subtitles | ، منذ ذلك اليوم ، كنت أسمع ضجة في الرواق . اعتقدت أنني سوف أموت |
Buradan çekip gidince bu işlerden de kurtulurum sandım. | Open Subtitles | اعتقدت أنني استرحت من هذه الأمور كأنها خدعة |
Genç bir muhabir olarak, en çarpıcı etkiyi sağlamak için farklı bir şey yapmam gerektiğini düşündüm. Çünkü olanları herkes biliyordu, fakat hala bu sistemi bozacak bir şey yoktu. | TED | كمراسل شباب، اعتقدت أنني يجب أن أفعل ذلك بطريقة مختلفة، ليكون لها أقصى قدر من التأثير، حيث أن الجميع كان يعلم بما يحدث، ورغم ذلك لم يكن هناك شيء يردعه. |
Aylar içinde beynim ilk defa opioidsiz kalmıştı ve ben öleceğimi düşündüm. | TED | وعندما عاش دماغي الحياة بدون الوصفات الطبية الأفيونية لأول مرة منذ أشهر، اعتقدت أنني سأموت. |
Sadece bir kişinin mutlu olduğunu düşünmüştüm, fakat kontrol merkezi de gerçekten mutlu olmuştu. | TED | اعتقدت أنني الوحيد السعيد هنا، ولكنه تبين أن أعضاء مراقبة المهمة أيضا كانو سعداءَ جدا. |
Videoya inanıp güvenebileceğimi düşünmüştüm. | TED | اعتقدت أنني علي الأقل أستطيع أن أثق في الفيديو وأصدقه. |
Doğru şeyi, yaptığımı düşünüyordum. Sizi koruduğumu düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنني كنت أفعل الشيء الصحيح لقد اعتقدت بأنني كنت أحميك |
Senin namına bir şey yaptığımı sanıyorsan, vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | تضيع وقتك لو اعتقدت أنني أفعل أي شيء باسمك |
Beni Washington sokaklarında teneke toplayan biri sandı. | Open Subtitles | اعتقدت أنني من يجمع العلب في شارع واشنطن |
Cidden 6 yıl önce imzaladığım aynı kontratı imzalayacağımı mı düşündün? | Open Subtitles | هل اعتقدت أنني سأقوم بالتوقيع على نفس بنود العقد الذي ارتضيته من 6 سنوات؟ |