Ama sıcak yerlere gitmeyi sevdiğini böylece kısa şortlarını giymeyi sevdiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لكني اعتقدت انك تحب الذهاب الى الاماكن الحاره حيث يمكنك ارتداء شورتاتك |
Bok gibi bir halde hatta berbat görünüyor diyeceğini sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت انك ستقول انها حمقاء او حتى أسوأ من ذلك |
- Uyuduğunuzu sanıyordum. - Eh, öyleydim, daha önceydi, anlayacağınız. | Open Subtitles | لقد اعتقدت انك كنت نائما فعلا, ولكن هذا كان من قبل |
Geldim çünkü,ormalık bir yere gideceğiz derken gerçekten ormanı kastediyorsun sanmıştım | Open Subtitles | اعتقدت انك عندما قلت اننا سنأتى للغابة فأنك كنت تعنى الغابة |
Ben de büyük filini vurmuş olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | , حسنا , اعتقدت انك ربما حصلت على نابك الكبير ذلك الوقت |
Aslına bakarsan, senin de işin bir parçası olduğunu sandım. | Open Subtitles | هذه هى الحقيقه ، لقد اعتقدت انك جزء من هذا |
Sadece arkadaş olduğumuz için hediye vermek istersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | انا فقط اعتقدت انك ممكن تحضر لى هدية لاننا اصدقاء |
Bütün gün onunla olduğunu biliyordum ve olay anında da onlarlasındır diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت اعرف انك معه طوال اليوم و اعتقدت انك معه حينما حدث الأمر |
Hayır, yanlış yere gönderiyorum. Karakterimi anladın sanıyordum. | Open Subtitles | لا توجيهم ,لقد اعتقدت انك قادر علي قراءة شخصيتي |
Yo, ben senin yüce önder olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | بطلة او شيء كهذا؟ لا, اعتقدت انك انت البطل |
Demek seni yanlış tanımışım. Onca zamandır oğlanları becermekten ve dövmekten hoşlanıyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | اذن انا كنت معتقد انك خاطىء كل ذلك يا نوكيس كل هذا الوقت اعتقدت انك أحبيت فقط |
Daha sadece dört kez buluştunuz sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت انك خرجتي معه في اربعة مواعيد فقط |
Bir tane atıldı, evet, ama West'e dokunmadı. Bunu bildiğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | نعم استخدمتها لكنها لم تلمسه اعتقدت انك تعرف هذا |
Kotilyonda Summer defterini kapattığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت انك قد قضيت الصيف كاملا في الرقص.. |
- Başın ağrıyor sanıyordum. - Evet, ağrıyor. Bu yüzden içeceğim zaten. | Open Subtitles | اعتقدت انك مفرطة بالشرب - انا كذلك , ولذلك انا احتاج شرابا |
Ben Eric'in kardeşiyle olmak istediğini sanmıştım Evet ama o öylesine bi şeydi işte. | Open Subtitles | . اعتقدت انك اردت ان تستمتع مع شقيقة ايريك |
Bana saygı duyduğunu, kitabımı okuduğunu söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت انك قد قلت انك تحترمني , قراءة كتابي |
Ah! Ben de Şerif'i görmeye geldiğini sanmıştım. | Open Subtitles | . و انا الذى اعتقدت انك أتيت لترى عمدة البلدة السابق |
Bir an olsun ağların içinden geçtiğinizi sandım... bu beni şaşırttı. | Open Subtitles | انة لشئ محرج حقاً لقد اعتقدت انك تمشي عبر بيت العنكبوت لذا فقد اعتقدت انة |
O bir milyon doların üzerine oturmuş olabileceğini düşünmüştüm ama şimdi görüyorum ki her zamankinden daha beter şapa oturmuşsun. | Open Subtitles | اوتعلم , لطالما اعتقدت انك ساعدت نفسك لتصل الى مليون دولار ولكننى الان عرفت كلا |
Merhaba Sam. Götürülmeden önce cesedi görmek isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | اهلا يا سام, اعتقدت انك تريد رؤية الجثة قبل نقلها |
- İlaçlarını 7'de verecektin hani? | Open Subtitles | اعتقدت انك أعطيتها دواءها السابعة صباحاً |
- Evet. O gerçekten mükemmel bir aşçı... - Onu sevdiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | بلى, انها طباخة ممتازة لقد اعتقدت انك معجب بها |
Güzel bir cinayet filmi çekeceğini zannediyordum ama, seninkinde solucanlar, dans var. | Open Subtitles | اعتقدت انك ستصنع صوره جيده عن الاغتيال لكن هنا حصلنا علي الديدان والرقص |