Oturma odasında gözden ırakta duracağına, babanın burada onu görebileceğim bir yerde olması daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه سيكون من الجميل أن يكون والدك هنا حيث أستطيع أن أرى له ، بدلا من مدسوس بعيدا في غرفة المعيشة |
O yüzden bundan yaralanan tek kişi ben olursam daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا اعتقدت انه سيكون من الافضل لو اننى كنت الوحيده التى ستجرح بسبب هذا فحسب |
Ama yakınlarda olacağını sanmıştım. Böylece onu ziyaret edebilirdik. | Open Subtitles | ولكنني اعتقدت انه سيكون قريباً منا حتى يتسنى لنا زيارته |
Şu an yanımda 200 adam olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | نعم, اعتقدت انه سيكون معى 200 رجل الان حالا |
O yüzden ilk buluşma için uygun bir kıyafet olacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه سيكون, تعلم, ثوب اللقاء الاول |
Bunu ikimizde biliyorduk.Seninle farklı olacağını düşündüm. | Open Subtitles | كلانا يعلم ذلك. اعتقدت انه سيكون مختلفا معك. |
Beğendim burayı. Çocuk büyütmek için iyi bir yer olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أحببت المكان، حيث اعتقدت انه سيكون مكاناً جميلاً لتربية الأطفال |
Canlı yayın onun için eğlenceli olur diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه سيكون من المرح بالنسبة له لمشاهدة عرض تلفزيوني مباشر . |
Bak, burada kalmak zorunda değilim birkaç dakika da olsa görüşmek güzel olur diye düşündüm. | Open Subtitles | انظري ، لا أريد البقاء أنافقط... اعتقدت انه سيكون جميلاً أن أراك فقط لمدة دقيقة |
- Bir at olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | يا اعتقدت انه سيكون حصانا حصان؟ |
Noel özel programında buraya gelmesinin onun için eğlenceli olacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه سيكون متعة بالنسبة له أن يأتىإلى هنا فى حفلة عيد الميلاد الخاصة |
Bunun senin için biraz zor olacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه سيكون صعب عليك |
Jack, senin için iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | جاك , اعتقدت انه سيكون جيد لك |
Onun için iyi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه سيكون تكون جيدة بالنسبة لها. |
Komik olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه سيكون مضحكا. |