Mike'ın hafızası için yardım edeceğini düşündüm. | Open Subtitles | اعددتها عندما تقابلنا اول مره قبل سنتين.. |
Senin, havaalanının dışında bulduğumuz çocuğun mezuniyet partisi için yaptığın davetiye burada. | Open Subtitles | وهذه هي الدعوة لحفلة التخرج التي اعددتها لذلك الولد الذي وجدناه مقتولا في المطار |
Bak, burada patronun için de bir tane var John. | Open Subtitles | وانظر وهذه هي البطاقة التي اعددتها لرئيستك يا جون |
Sarsıntılı gençlik için sarsıntı dolu şarkılar. Bu ikisi, çok daha fazla kırılgan geri kalan her şeyden. | Open Subtitles | واغاني الاكتئاب التي اعددتها كانت للمراهقين المكتئبين وتلك الاغاني من كانت تشكل خطرا كبيرا على المراهقين |
Anneniz için tepsi hazırlamaya çok alışmışım. | Open Subtitles | أة انا استخدمت الصينيه التي اعددتها لاامك |
Bizim için neler ayarladın anlat. | Open Subtitles | أخبرنا عن الترتيبات التي اعددتها لنا |
Ve Michael için pişirdiğim ilk yemeğin tarifini içeren yemek kitabı. | Open Subtitles | و كتاب طبخ بة اول اكلة اعددتها لمايكل |
Plak kaydı için meze tabağı ısmarlanacak ve Praline'in bundan haberi olmayacak öyle mi? | Open Subtitles | عجباً ليست الاطباق التي اعددتها من اجل التسجيل شوكولا" لم تسمع اي شئ عنها" |
Ve burada Glenn Price için bir tane. | Open Subtitles | وهذه التي اعددتها لغلين برايس |
Bunu sizin için kendi ellerimle pişirdim. | Open Subtitles | لقد اعددتها بنفسي لأعطيها لك. |
Senin için yaptım. | Open Subtitles | اعددتها من أجلك |
Jonah için bir şişe hazırladım. | Open Subtitles | هذه الزجاجة اعددتها لجوناه |