"اعرف بأنه" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyorum
• biliyordum

Dinle, biliyorum bu senin ilk günün ve buraya geldiğim ilk günü hatırlıyorum.
اسمع ، اعرف بأنه يومك الأول وأتذكر عندما تحركت ، أخذت الكثير لأتعود

- Ben herşeyini sevdiği kadın için bıraktığını biliyorum...
اعرف بأنه تخلى عن كل شيء من اجل المرأة الذي احبها

Lew'in davranışları açısından örnek bir insan olmadığını biliyorum, ama...
اعرف بأنه لن يكون الرجل المناسب في المكان المناسب ...لكن

Adamın suçlu olduğunu biliyorum ama kanıtlayamıyorum
اعرف بأنه مذنب لكن لم اتمكن من اثبات ذلك

O sabah güneşin yükseldiğini görünce son zamanlarım olacağını biliyordum.
عندما رأيت الشمس تشرق هذا الصباح كنت اعرف بأنه سيكون آخر مرة لي

Gazdan zehirlendiğini biliyorum ama hepimiz için tuhaf bir akşamdı.
اعرف بأنه حصل بعض الاختناق بسبب الغاز كانت ليلة مقلقة للجميع

Declan'la konuştuğunu biliyorum ama bana bir şey anlatmaz.
اعرف بأنه كان يتحدث مع داكلين في الصباح لكنه لم يخبرني بأي شئ

Seni duyamayacağını biliyorum bir şeyler söylemek bile yeterli olabilir.
اعرف بأنه لايسمعك لكن ربما تكون الكلمات كافية

İşin ve Jessi'yi tek başına yetiştirmenin zor olduğunu biliyorum.
اعرف بأنه من الصعب المحاولة في التوازن بين العمل والاعتناء بـ جيسي بنفسك

Sıranın bende olduğunu biliyorum ama şu anda onunla aynı çatı altında olamayız.
لا , لا , لا اعرف بأنه دوري تقنياً لكنم لا تستطيعون لا يمكننا أن نكون في نفس الغرفة مع بعض كما الآن

biliyorum, sormak için iyi bir zaman değil ama elektrik numarasını da listeye ekleyebilir miyiz?
اعرف بأنه ليس الوقت المناسب للسؤال لكن هل نستطيع إضافة الخدعة الكهربائية إلى القائمة .. ؟

İnsanların beni görmemesi gerektiğini biliyorum bu yüzden gece yapıyorum.
اعرف بأنه لم يتوجب عليّ ان أدع الناس تنظر لي ولذلك أنا أفعلها بالليل

Başınızı belaya soktuğumu biliyorum ama çok teşekkür ederim.
اعرف بأنه وضعكم في مشكلة لاكن شكراً لكم على هذا

Mick, kötü haber vermekten nefret ediyorum, düğün günün olduğunu biliyorum ama yarın eleman açığımız var.
مايك , انا اكره ان اقاطعك اعرف بأنه يوم زفافك وكل هذا .ولكننا نواجه نقصا في العمال غدا

Rusya'nın Sibirya demiryolu için Chosun'u desteklediğini biliyorum.
اعرف بأنه يتطلب بناء سكه حديديه عبر سايبيريا لهذا روسيا تزود المساعده لجوسون

Dört yaşında olduğunu biliyorum ama o seviyor, ben de seviyorum.
انظر اعرف بأنه في الرابعة، لكنه يحب ذلك و انا احب ذلك.

Beni dinlemeyeceğini biliyorum. Belki onunla bir kez konuşmalısın.
اعرف بأنه لن يسمتع إليّ، ربما يمكنك الحديث معه؟

Hala öyle biliyorum çünkü onu ben eğittim, çünkü bir zamanlar o bana aitti.
اعرف بأنه مازال كذلك لأنني قمت بتدريبه لأنه كان ينتمي إلي ذات مره

Kaleden ayağın kesildi biliyorum, ama benden asla.
اعرف بأنه تم اقصائك من القصر ولكن لن يتم اقصائك مني ابدآ

fakat sana asla zarar vermeyeceğini biliyordum, seni sevdiğini biliyordum.
ولكن كنت اعرف بأنه لن يؤذيك قط كنت اعرف بأنه احبكٍ

Değmeyeceğini biliyordum.
دائماً ما كنت اعرف بأنه ليس كذالك