"اعطاك" - Translation from Arabic to Turkish

    • verdi
        
    • veren
        
    • vermiş
        
    • verdiği
        
    • veriyor
        
    • verdiğinde
        
    Ve bu şeyle birlikte başka şeyler de verdi, evlat. Open Subtitles وعبر الاشئاء الصغيرة هنا, الله اعطاك شئ اخر ,يا ولد.
    Adını vermeyen bu yatırımcı bize filmimi yapacak parayı verdi. Open Subtitles لذا, نعم هذا المستثمر المجهول فقط اعطاك المال لتمويل فلمي.
    Hey Vasco! Sana o doları neden verdi? Open Subtitles فاسكو ,بماذا تفكر هو من اعطاك ذلك الدولار؟
    O benim ismimi size veren kişi. Bu kaydı yapan da o zaten. Open Subtitles بالتأكيد هو من اعطاك اسمي واخترع ذلك الشريط لاتهامي
    Neden olmasın? Sana istediğini vermiş. Neden gitmesine izin vermiyorsun. Open Subtitles لقد اعطاك المعلومة التي تريد فلماذا لا تطلق سراحه
    Dale'in verdiği adresin burası olduğundan emin misin? Evet, yazmıştım. Open Subtitles متأكد أن هذا هو هو العنوان الذي اعطاك اياه ديل؟
    Paranın ve korkularının arkasına saklanma hakkını sana kim veriyor? Open Subtitles ما الذى اعطاك الحق ان تتخفى خلف اموالك، مخاوفك ؟
    - Giriş iznim var. - Sana kim izin verdi? Open Subtitles عن إذنك انا هنا بتصريح من اعطاك التصريح؟
    Bina kapatılmıştı. Parti için size kim izin verdi? Open Subtitles إن المبنى مغلق من اعطاك الأذن لإقامه حفله هنا؟
    Diyelim ki biri sana 6$ ve birazda bozukluk verdi. Open Subtitles مثل دعينا نقول انه احد قد اعطاك سته دولارات وبعض الفكه حسنا؟
    İşte sana bu yüzden çikolata verdi Harry. Open Subtitles هذا حسن، انه هو من اعطاك الحلوى هاري بوتر ..
    İmparator oraya gitmenize izin verdi mi? Open Subtitles هل اعطاك الامبراطور الاذن لتغادر الى جينزهو ؟
    Anthros o ilaçları sana ancak son çare olarak verdi. Open Subtitles والحد الأدنى هو الدواء الذي اعطاك اياه انثروز وبالكاد اعطى نتيجة
    Sana iyi bir ders verdi. Open Subtitles فقد اعطاك ضربة ساحقة على اى حال, اليس كذلك ؟
    - Biri sınır ötesine geçirmeniz için bir şey verdi mi? Open Subtitles هل اعطاك أحدهم اي شيء لتنقله عبر الحدود؟ لا سيدي
    Bence sonunda bize ait bir yerde sevişmek sana daha çok güven verdi. Open Subtitles انا اعتقد اننا اخيرا نمارس الحب في مكان نملكه اعطاك بعض الثقة
    Tanrı sana yeni ve güzel kanatlar verdi sen de yeniden onu kölesi oldun. Open Subtitles اعطاك صاحب القوة المطلقة أجنحة جديدة ولامعة فأصبحت فجأة خادمه مجدداً.
    Buraya Hollanda hücresindekilerin ve parayı veren kişinin ismini yaz. Open Subtitles ستكتب اسماء من بالخليه الهولنديه... . والشخص الذي اعطاك النقود
    Peki söyle bakalım beni arayacak cesareti veren şey nedir? Open Subtitles لذا فلتخبريني ما الذي اعطاك الشجاعة لمدعوتي ؟
    Bay Wilde, Allah size konuşmanızdan çok göresiniz diye iki göz bir ağız vermiş. Open Subtitles سيد وايلد, الله قد اعطاك عينين وفماً لكي ترى مرتين اكثر مما تتكلم
    - Ona, Faslı bir bakanın size verdiği altın bir kutuyu verdiniz. - Neden bahsettiğini bilmiyorum. Open Subtitles أعطيتها الصندوق الذهبي الذي اعطاك اياه وزير خارجية
    Adamın biri inanılmaz bir rakama, harika bir ev veriyor. - Yemek yapan bir beyefendi. Open Subtitles الرجل اعطاك شقة فخمة بسعر لا يصدق وهو يطبخ لك و هو مهذب كليا
    Sana Bentley'sinin anahtarını verdiğinde bu kadar cimri değildin ve onu mahvetmiştik. Open Subtitles حقاً ؟ نعم ، انك لم تحضر كل تلك المؤخرات المثيرة عندما اعطاك مفاتيح سيارته الفارهة كلنا هذا الرجل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more