Ve bu şeyle birlikte başka şeyler de verdi, evlat. | Open Subtitles | وعبر الاشئاء الصغيرة هنا, الله اعطاك شئ اخر ,يا ولد. |
Adını vermeyen bu yatırımcı bize filmimi yapacak parayı verdi. | Open Subtitles | لذا, نعم هذا المستثمر المجهول فقط اعطاك المال لتمويل فلمي. |
Hey Vasco! Sana o doları neden verdi? | Open Subtitles | فاسكو ,بماذا تفكر هو من اعطاك ذلك الدولار؟ |
O benim ismimi size veren kişi. Bu kaydı yapan da o zaten. | Open Subtitles | بالتأكيد هو من اعطاك اسمي واخترع ذلك الشريط لاتهامي |
Neden olmasın? Sana istediğini vermiş. Neden gitmesine izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لقد اعطاك المعلومة التي تريد فلماذا لا تطلق سراحه |
Dale'in verdiği adresin burası olduğundan emin misin? Evet, yazmıştım. | Open Subtitles | متأكد أن هذا هو هو العنوان الذي اعطاك اياه ديل؟ |
Paranın ve korkularının arkasına saklanma hakkını sana kim veriyor? | Open Subtitles | ما الذى اعطاك الحق ان تتخفى خلف اموالك، مخاوفك ؟ |
- Giriş iznim var. - Sana kim izin verdi? | Open Subtitles | عن إذنك انا هنا بتصريح من اعطاك التصريح؟ |
Bina kapatılmıştı. Parti için size kim izin verdi? | Open Subtitles | إن المبنى مغلق من اعطاك الأذن لإقامه حفله هنا؟ |
Diyelim ki biri sana 6$ ve birazda bozukluk verdi. | Open Subtitles | مثل دعينا نقول انه احد قد اعطاك سته دولارات وبعض الفكه حسنا؟ |
İşte sana bu yüzden çikolata verdi Harry. | Open Subtitles | هذا حسن، انه هو من اعطاك الحلوى هاري بوتر .. |
İmparator oraya gitmenize izin verdi mi? | Open Subtitles | هل اعطاك الامبراطور الاذن لتغادر الى جينزهو ؟ |
Anthros o ilaçları sana ancak son çare olarak verdi. | Open Subtitles | والحد الأدنى هو الدواء الذي اعطاك اياه انثروز وبالكاد اعطى نتيجة |
Sana iyi bir ders verdi. | Open Subtitles | فقد اعطاك ضربة ساحقة على اى حال, اليس كذلك ؟ |
- Biri sınır ötesine geçirmeniz için bir şey verdi mi? | Open Subtitles | هل اعطاك أحدهم اي شيء لتنقله عبر الحدود؟ لا سيدي |
Bence sonunda bize ait bir yerde sevişmek sana daha çok güven verdi. | Open Subtitles | انا اعتقد اننا اخيرا نمارس الحب في مكان نملكه اعطاك بعض الثقة |
Tanrı sana yeni ve güzel kanatlar verdi sen de yeniden onu kölesi oldun. | Open Subtitles | اعطاك صاحب القوة المطلقة أجنحة جديدة ولامعة فأصبحت فجأة خادمه مجدداً. |
Buraya Hollanda hücresindekilerin ve parayı veren kişinin ismini yaz. | Open Subtitles | ستكتب اسماء من بالخليه الهولنديه... . والشخص الذي اعطاك النقود |
Peki söyle bakalım beni arayacak cesareti veren şey nedir? | Open Subtitles | لذا فلتخبريني ما الذي اعطاك الشجاعة لمدعوتي ؟ |
Bay Wilde, Allah size konuşmanızdan çok göresiniz diye iki göz bir ağız vermiş. | Open Subtitles | سيد وايلد, الله قد اعطاك عينين وفماً لكي ترى مرتين اكثر مما تتكلم |
- Ona, Faslı bir bakanın size verdiği altın bir kutuyu verdiniz. - Neden bahsettiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أعطيتها الصندوق الذهبي الذي اعطاك اياه وزير خارجية |
Adamın biri inanılmaz bir rakama, harika bir ev veriyor. - Yemek yapan bir beyefendi. | Open Subtitles | الرجل اعطاك شقة فخمة بسعر لا يصدق وهو يطبخ لك و هو مهذب كليا |
Sana Bentley'sinin anahtarını verdiğinde bu kadar cimri değildin ve onu mahvetmiştik. | Open Subtitles | حقاً ؟ نعم ، انك لم تحضر كل تلك المؤخرات المثيرة عندما اعطاك مفاتيح سيارته الفارهة كلنا هذا الرجل |