Bu senin yaşlarındayken annemle babamın bana verdiği bir şeydi. | Open Subtitles | هذا الشيء اعطاه لي والداي عندما كنت بعمرك تقريباً |
Dün gece Carlos'un bana verdiği broşürde yazıyordu. | Open Subtitles | لقد كان ذلك موجودا في المنشور الذي اعطاه لي كارلوس ليلة البارحة |
Bilmem, Takashi bana vermişti, otobüs için bir şey dedi mi? | Open Subtitles | لا اعلم تاكاشي اعطاه لي قال شيئا عن الحافلة |
Babam emekli olduğun da bana vermişti. | Open Subtitles | عندما تقاعد ابي ، اعطاه لي |
Dedem ölmeden çok kısa bir süre önce onu bana verdi... birkaç ay önce. | Open Subtitles | اعطاه لي جدي قبل مدة قصير من مماته... قبل بضعة أشهر |
- Hatırla, adam onu bana verdi... | Open Subtitles | - اتذكر ، الرجل اعطاه لي .. |
Yani üzgünüm ama... bana verdiği tek isim bu. | Open Subtitles | حسنا، انا اسف، لكن هذا هذا الاسم الوحيد الذي اعطاه لي |
bana verdiği parayı bile tutamayacağım. | Open Subtitles | ولن اتمكن حتى من الأحتفاظ بالمال الذي اعطاه لي |
bana verdiği son şeydi. | Open Subtitles | انه الشيء الاخير الذي اعطاه لي |
Birinin bana verdiği en güzel şeydi ama eminim odamda bir yerlerdedir. | Open Subtitles | انه افضل شيء اعطاه لي احدهم |