"اعطوني" - Translation from Arabic to Turkish

    • verin
        
    • verdiler
        
    • verdi
        
    • Bana bir
        
    • Hep beraber
        
    • bana veriyorsunuz
        
    Düşündüğünüz her şeyi görmek istiyorum. Bana reddedecek daha fazla şey verin. Open Subtitles أريد ان أرى عملاً كما تفكرون فيه, اعطوني أفكار أكثر حتى أرفضها
    Bana bir silah daha verin, "Georgia Marşı"nı çalacağım. Open Subtitles فقط اعطوني بندقية اخرى وسألعب مارش الزحف لجورجيا
    Uyuyan bebeklerden birini kendiminmiş gibi yetiştirmem için verin, sizi rahat bırakayım. Open Subtitles اعطوني واحد من الاطفال النائمين ليحمل ارثي وسادعكم بسلام
    Bana biraz demir ve vitamin verdiler. Lance'le işler nasıl gitti? Open Subtitles لذا اعطوني بعض الحديد والفيتامينات كيف كان حديثك مع لانس ؟
    Bana yine hintyağı verdiler, ama anlasınlar artık neredeyse 20 yıldan sonra alıştım buna, etkisi olmuyor." Open Subtitles اعطوني زيت خروع مرة أخرى ولكن من المفروض أن يلاحظوا بعد حوالي 20 عاما أعتدت عليه , لم يعد يؤثر في ّ
    Köy ve köydeki herkes bana değerli bir şey verdi. Open Subtitles لكن القرية, و جميع من في القرية اعطوني شيء ثمينا
    Hep beraber... Open Subtitles اعطوني
    Eğer buna layıksam, bana güç verin ki bu kötülüğü mağlup edip, onu ait olduğu yere-- Open Subtitles أذا كنت مؤهلاَ، اعطوني القوة لأغلب هذا الشر البغيض و أرسله إلي
    Hepinizin uçuş tecrübesi var ama yepyeni bir dünyaya adım atıyorsunuz, dikkatinizi verin. Open Subtitles كلكم قدتم طائرات من قبل .. ولكنكم علي عتبة عالم جديد لذا اعطوني اهتمامكم
    Şimdi bana silahlarınızı verin, arkanızı dönüp, evinize gidin. Open Subtitles و الآن اعطوني أسلحتكم، و استدروا و عودوا لمقركم
    Şimdi bana silahlarınızı verin, arkanızı dönüp, evinize gidin. Open Subtitles و الآن اعطوني أسلحتكم، و استدروا و عودوا لمقركم
    Şimdi silahlarınızı bana verin. Arkanızı dönün ve eve gidin. Open Subtitles والان اعطوني اسلحتكم استديرو وعدوا ادراجكم
    Bana bir tane daha sıcak battaniye verin. Sıcaklığı hala, sadece 80 derece. Open Subtitles اعطوني غطاء تدفئة آخر مازالت درجة حرارته 80
    Uyuma kliniğinden verdiler horlamamama yardımcı olacak. Open Subtitles ما هذا اعطوني هذا الشي في عيادة النوم وسيساعدني لايقاف الشخير
    Demek istediğim, küçük mısır istedim bize büyük verdiler. Open Subtitles أعني , أولاً جلبت فشار صغير لقد اعطوني الحجم الكبير
    Bira bile verdiler. En son Nancy'nin evinde içmiştim. Open Subtitles حتى أنهم اعطوني خمرا ، أنها المرة الأولى منذ نانسي
    - ... getirmem için izin verdi. Open Subtitles المحقق ويست وابنته اعطوني الاذن لجلبك الى هنا و وتمكنا من جعل حالتك مستقرة
    Madhavi halkı, yolculuğumda şans getirmesi için bana bu simgeyi verdi. Open Subtitles قوم الـ"ميدهافي" اعطوني هذه العملة لجلب الحظ الجيد لي في رحلتي
    Bana bir peynirli pasta, makinenin ayarını dokuza getir yanına da bir top dondurma alayım. Open Subtitles اعطوني كعكة الجبن، تسع قطع، وضعوا مغرفة مثلجات جانباً
    "Hep beraber, S! Open Subtitles S"اعطوني"
    Şimdi silahlarınızı bana veriyorsunuz ve arkanızı dönüp gidiyorsunuz. Open Subtitles و الآن اعطوني أسلحتكم و استدروا، و ارحلوا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more