Kırık El halkıyla daha fazla savaş yapıImayacağına dair söz verdi. | Open Subtitles | بروكن هاند اعطى كلمته بان شعبه لن يشارك في قتال |
Sana özel bir barış yapma hakkını kim verdi? | Open Subtitles | ومن اعطى لك الحق ان تقوم بعمل سلام خاص ؟ |
Pete'e bir şans ver. Komikti. İyi biri gibi duruyodu. | Open Subtitles | اعطى لبيت فرصة انه مضحك ويبدو انه لطيف جدا |
Ishwar ve Allah isimlerindir herkese iyilik ver | Open Subtitles | الله هو اسمك اعطى الاحساس الجيد لكل البشر |
Babama şikayet edebileceği bir şey vermiş olacağım, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | سوف اعطى أبى شىء يشتكى منة , تعلمين ذلك أجل |
O istediğinden fazlasını veren tanıdığım tek kişiydi. | Open Subtitles | لقد كان الرجل الوحيد الذى عرفته اعطى اكثر مما طلب لنفسه |
Haftaya başlayacağınız filimde Johnny'e o rolü verin. | Open Subtitles | اعطى جونى الدور فى الفيلم الحربى الذى ستبدأ تصويرة الاسبوع المقبل |
Geronimo, gün batımında teslim olma sözü verdi. Beklemenizi istiyor. | Open Subtitles | جيرونيمو اعطى كلام بأنه سيستسلم في الغروب , وطلب منك الانتظار |
Albay bu tren için üst düzey emirler verdi. | Open Subtitles | الكولونيل اعطى الاوامر بأعطائها اسبقيه اولى , ونال ما يريده |
Modern müzik yayınlama iznini kim verdi? | Open Subtitles | ومن اعطى التصريح لأى شخص ان يقدم برنامج عن الموسيقى الحديثة؟ |
Araştırma ve keşife kim izin verdi ? | Open Subtitles | من اعطى الامر بالقيام بعملية البحث والانقاذ؟ |
Mark, Netscape yönetimindeki diğer herkese bildirimin kopyasından verdi. | Open Subtitles | اعطى مارك نسخة عن البحث الى آخرين في إدارة نيتسكيب |
Hassert, RIPLEY'e kendi kendine sınıflandırabilme önceliğini ver. | Open Subtitles | هاسرت اعطى ريبيلي فقط الأولويه في التصرف على تقديرها الخاص |
Konuş ve bana bunları babamın küllerine katmam için bir sebep ver. | Open Subtitles | تحدث، و اعطى أسبابك لكى نرى إنضمامك إلى رفات أبى. |
Konuş ve bana bunları babamın küllerine katmam için bir sebep ver. | Open Subtitles | تحدث، و اعطى أسبابك لكى نرى إنضمامك إلى رفات أبى. |
Babam evlenince büyükbabam iki tane vermiş. | Open Subtitles | لقد اعطى جدي قطعتان منهما لوالدي هدية عند زواجه |
Şu "yüksek yetkiliyi" getirmeleri için de 3 saat süre vermiş. | Open Subtitles | اعطى توقيت نهائى 3 ساعات لجلب هذه السلطة |
Bu o. İçeriyle ilgili bilgileri veren bu adam. | Open Subtitles | انه هو , انه من اعطى جميع المعلومات عن الداخل |
Bu adamlara fazladan rom verin. | Open Subtitles | كيليك اعطى هؤلاء الرجال حصة أكبر من النبيذ |
Sinirleneceğini bildiğim için durdurup özür dilemek ve Gino'ya Scotch'u vermek istedim ama... | Open Subtitles | انا اعلم انك ستكون غاضب .. لذلك ظننت انه يجب التوقف للاعتزار وان اعطى جينو الاسكوتش .. |
İncil'i insanlara okumaları için verdiğini, anlamını tartışmaları için olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال بانه اعطى الناس الكتاب المقدس لقراءته وليس ليتمكنوا من تحريف معانيه |
Evet dünyada kötülük var çünkü Tanrı insana özgür irade vermiştir ve kötülük yapmayı da seçebilir, bu gayet basit. | Open Subtitles | الجواب هو الارادة الحرة نعم، هناك شر في العالم لان الرب اعطى البشر الارادة الحرة وبعض البشر يختار عمل الشر |
Babam su haklarını Jason'a devrederse, Saul yaşayacakmış. | Open Subtitles | سيطلقوا سراح سول اذا اعطى والدي حقوق مشارب المياه لجيسون |
O babamın ona verdiği inci. | Open Subtitles | تعرف القول المأثور.. اعطى الفتاة لؤلؤة |
Kudüs'te, kardeşim ölen birine su vermişti. | Open Subtitles | فى القدس اعطى اخى بعض من الماء لعبى يحتضر. |
Bahse girerim Chris bu piçlere uyarıcı veriyor. | Open Subtitles | افسم بإن كريس اعطى تلك الملعونات مخدرات منشطه |