"اعطيتنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • verdin
        
    • verdiğin
        
    Amelie Widomski'yi tutuklamamız için yeterli koşulu bize verdin, kim bilir? Open Subtitles اعطيتنا ما يكفي لاعتقال اميلي ويدومسكي لدورها في السرقة, و من يعلم؟
    Daha önce elli kere verdin. Niye şimdi böyle yapıyorsun? Open Subtitles سبق أن اعطيتنا الطعام ملايين المرات
    Bize yanlış istihbarat verdin, Kötü Anton. Open Subtitles .انت اعطيتنا معلومات سيئه يا "انتون" السيء
    verdiğin numaralar bizi ona ulaştırdı. Open Subtitles ذلك الرقم الذي اعطيتنا ايه قادنا مباشرة اليه اجل ..
    Her şeye gücü yeten ulu TiVo bize verdiğin bütün hediyeler için sana teşekkür ederiz tuvalete gitmek için canlı yayını dondurma gücünün tanrısal güçten hiç aşağı kalır tarafı yok. Open Subtitles تيفو القوي نشكرك على كل ما اعطيتنا القوة لإيقاف البث التلفزيوني المباشر لقضاء مآربنا
    Bize umudumuzu geri verdin. Open Subtitles لقد اعطيتنا الامل.
    Bize unuttuğumuz şeyleri geri verdin. Open Subtitles اعطيتنا كُلّ ما نَسيناه
    Bize biraz para verdin. Open Subtitles ثم اعطيتنا بعض النقود
    Ama aynı zamanda bize huzur da verdin. Open Subtitles لكنك اعطيتنا السلام أيضاً
    O videoyu Nick'ten gözümüzü ayırmamız için verdin. Open Subtitles اعطيتنا ذاك الفديو (حتى نصرف النظر عن (نيك
    Bize düşünecek çok şey verdin. Open Subtitles لقد اعطيتنا الكثير لنفكر حوله
    Rahatsız edici bir ses tonuyla "Bize bir makine verdin ama o yalnızca İngilizce'yle çalışıyor bu yüzden biz de kullanmak için kendimize ingilizce öğretmek zorunda kaldık." dediler. Bir öğretmen olarak ilk kez "kendimize öğrettik" sözünü bu kadar doğal bir şekilde kullanıldığını duydum. TED بصوت فيه بعض الانزعاج "لقد اعطيتنا آلة لا تعمل الا بالإنجليزية فإضطررنا لتعليم انفسنا الانجليزية حتى نستطيع استخدامها" (ضحك) هذه أول مرة، كمعلم، اسمع فيها تعبير "تعليم انفسنا" يقال بشكل اعتيادي هكذا.
    Geçen hafta bize ödünç verdiğin kötüydü. Open Subtitles اجل , الفيلم الذى اعطيتنا اياة الاسبوع الماضى
    İlk defa verdiğin bilgi doğru çıktı,Axe. Open Subtitles تبدو المعلومات التي اعطيتنا اياها جيدة لأول مرة يا آكس
    Bugün saat 9:10'da bize verdiğin röportajdan. Open Subtitles اليوم في المقابلة ساعة ٩.١٠ اعطيتنا معلومات.
    verdiğin istihbarat kirliydi. Oyuna getirildik. Open Subtitles التلميح الذي اعطيتنا كان فضيحة.
    Bize verdiğin bilgiyi doğruladık. Open Subtitles لقد اكدنا الخبر الذي اعطيتنا اياه
    Bize verdiğin haplar. Open Subtitles الحبوب التي اعطيتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more