"اعطيتني" - Translation from Arabic to Turkish

    • verdin
        
    • verdiğin
        
    • alabilir
        
    • verirsen
        
    • vermiştin
        
    • ver
        
    • verirseniz
        
    • uzatır
        
    • versen
        
    • vermişsin
        
    • verdiğiniz
        
    • verdiğini
        
    • veriyorsun
        
    Doğum esnasında bana çok fazla pitosin verdin, bu nedenle DNA'ları bozuldu. Open Subtitles لقد اعطيتني الكثير من البيتوسين اثناء حملي , وارتبط ذلك باحماضهم النووية
    Ancak geçen geçe bana kartını verdin, gelip kızımla konuşmayı umuyordum. Open Subtitles لكنك اعطيتني بطاقتك في ذلك اليوم كنت اريد التحدث مع ابنتي
    Bana verdiğin harita vardı ama bir şey anlamadım. Bunu sen mi yaptın? Open Subtitles معي تلك التي اعطيتني اياها و لكنني لم افهمها
    Bir burger, patates kızartması ve kola alabilir miyim? Open Subtitles هلا اعطيتني هامبرجر وبطاطا مقليه وكولا ؟
    Bahsettiğin şey hakkında biraz ipucu verirsen belki sana yardımcı olabilirim. Open Subtitles لو اعطيتني ادني فكرة عنما تتحدث عنه .ربما يمكنني عندها مساعدتك
    Vaktiyle bedava buzağılar için de bana bir fırsat vermiştin ve olan benim 50 dolarıma olmuştu. Open Subtitles مثل المره التي اعطيتني بها فرصه لاحصل بها على الحيوانات الصغيره مجانا, وانتهى مع 50 من دولاراتي؟
    Bir fırsat ver, seni çıldırtayım. Open Subtitles أنا أَقُودُ الى الجنون إذا اعطيتني فرصة.
    Pekala, bayan Ryan bana bir kimlik verirseniz, kredi başvurunuzun işlemini başlatırız. Open Subtitles حسنا،انسة رايان،اذا اعطيتني بطاقتك فقط سنبدأ على برنامج القرض الخاص بك
    Beni güvende hissettirdin ve bana umut verdin. Open Subtitles لقد جعلتني اشعر بالأمان ولقد اعطيتني الأمل
    Sen bana yarım sandaviç karşıIığında bir sürü hisse verdin. Open Subtitles لقد اعطيتني رزمة من أسهمك من اجل نصف شطيرة
    Gittiğim yeri biliyorsun. Adresi sen verdin. Open Subtitles انت تعلمين الى اين اريد الذهاب اعطيتني العنوان , ولقد ارسلت له الخطاب
    Sen neden o kadar az olduğu halde suyunu bana verdin? Bunun ne kadar zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles لماذا اعطيتني الماء و ليس لديك الا القليل؟
    Sen bana yaşamam için ikinci şansı verdin, ve bunun için seni seviyorum. Open Subtitles انت اعطيتني فرصة اخرى للحياة واحبك من اجل ذلك
    verdiğin o uyku hapları kanamamı yavaşlatmış. Open Subtitles تلك الاقراص التي اعطيتني اياها لقد اوقفت نزيفي
    Bana dün akşam verdiğin $100,000 rüşveti de aldım, ve kazanmamız için bize yatırdım. Open Subtitles لقد نسيت، لقد استثمرت الـ 100 الف التي اعطيتني اياها بالأمس
    Aslında senin bana verdiğin de çok güzel. Open Subtitles في الحقيقة ، ما اعطيتني اياه لطيف جداً ، ايضاً
    Bir burger, patates kızartması ve kola alabilir miyim? Open Subtitles هلا اعطيتني هامبرجر وبطاطا مقليه وكولا ؟
    -Bana anahtarını verirsen bir dahaki sefere yukarıda bekleyebilirim. Open Subtitles أتعلم, لو اعطيتني مفتاح سأستطيع الإنتظار بالأعلى بالمره المقبله
    Duğuda bir yerlerde olduğu izlenimini vermiştin. Open Subtitles اعطيتني إنطباعاً بأنها كانت في الشرق الادنى من المدينه
    Tanrım, sen bana bu hikayeyi ver, ben sana çocuk bile veririm. Open Subtitles يا الهي لقد اعطيتني هذه القصة و سأعطيك طفلا
    Eğer bana bir şans verirseniz, Musevilik hakkındaki görüşlerinizi değiştirebilirim. Open Subtitles من اعاده ايمانك في اليهوديه اذا فقط اعطيتني فرصه
    Selam, alyan anahtarını uzatır mısın? Open Subtitles مرحبا هلا اعطيتني هذا المفتاح؟
    Şans getiren altınlarımı da versen iyi olur. Open Subtitles حبذا لو اعطيتني نقودي الذهبية لتجلب الحظ السعيد لي
    Bana bir doktora gerekenden fazla bilgisayar kullanma yeteneği vermişsin sanırım. Open Subtitles أعتقد أنك اعطيتني بعض مهارات الحاسوب والمتطلبة لمهاراتى الطبية
    Ve bana verdiğiniz parametrelerle, bu kolay bir görev değil efendim. Open Subtitles ومع المتغيرات التي اعطيتني في العمل, هذه ليست مهمة سهلة سيدي.
    Bu doları bana neden verdiğini söylersen söz veriyorum hemen ölürsün. Open Subtitles اذا كنت تقول لي لماذا اعطيتني هذا الدولار سوف أتأكد من أن تموت على الفور لن أدعك تعاني
    Bence bana önemli bir iş verirsen seni rezil edeceğimden korktuğun için bu saçma sapan işleri veriyorsun. Open Subtitles اظن انك تعطيني هذه المهام لأنك تخشين ان اعطيتني اي شيء ذو معنى سأتفوق عليك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more