İlki, sanatçıların ve yaratıcıların işlerini daha serbest olarak kullanıma sunmayı seçmeleri fikrini kucaklamalarıdır. | TED | الاول هو على الفنانين والمبدعين نشر تقبل وترويج فكرة ان اعمالهم يمكن استخدامها بحرية أكثر |
dedi. İnsanlar bu müthiş görevde yer almak için işlerini bıraktı ve meçhul yerlere gittiler. | TED | فترك الناس اعمالهم وحرصوا على ان يحجزوا مواقعا في ذلك المشروع الكبير العظيم |
İşveren yerlerini değiştirmeye karar verdi ve onların hepsi işlerini kaybetti. | Open Subtitles | ثم قرر المالك ان ينتقل إلى مكان ثاني و خسر الجميع اعمالهم |
Eğer bu işi başarırsak tüm evrak işlerini yapacağımı söyledim. | Open Subtitles | قلت لهم انه اذا انتهينا من ذلك سأقوم بجميع اعمالهم الورقيه |
Onlarca dürüst insanın işlerini kaybetmesine sebep oldun. | Open Subtitles | كلفت الكثير من الأناس الطيبين والصادقين اعمالهم |
İşlerini kamuflaj olarak kullanmak her zaman varlıklı insanların bir ayrıcalığı olmuştur. | Open Subtitles | انه كان دائما امتياز ليستخدموا اعمالهم كتمويه . |
Şu yoldan giden insanlarla bu yoldan giden insanlar işlerini değiştirmeli; böylece herkes arabasını garajda bırakabilir. | Open Subtitles | الاشخاص الذهابون في هذا الاتجاه عليهم فقط تغير اعمالهم مع الاشخاص القادمون من هذا الاتجاه وكل شخص يمكنه ابقاء سيارته المجنونة في الجراج |