| Ben sadece hayatımı yaşayıp kendimi kötü hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط ان اعيش حياتي ولا أشعر بالسوء حولها |
| Ama bu sırada sadece, hayatımı yaşayıp, işimiğğ yapacağım. | Open Subtitles | ولكن حتى حدوث ذلك فسوف اعيش حياتي وافعل ما احبه |
| Şu an dışarıda hayatımı yaşadığım için cevap veremiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الرد على الهاتف الآن لأنني بالخارج اعيش حياتي |
| Şu an dışarıda hayatımı yaşadığım için cevap veremiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الرد على الهاتف حاليا لأنني بالخارج اعيش حياتي |
| Yani, hayır, elbette olur, yani eğer doğruysa ama demek istediğim, hayatımı nasıl yaşamam gerektiğine karar verecek kişi benim, sen değilsin. | Open Subtitles | لا .. اعني بالتأكيد سيهمني لو كان هذا صحيحاً ولكن ما اود قوله هو أنني من سيقرر كيف اعيش حياتي لا انت |
| Bip sesini duyunca mesajınızı bırakın. | Open Subtitles | لا استطيع الرد على الهاتف حاليا لأنني بالخارج اعيش حياتي |
| Ben hayatımı her seferinde çeyrek mil yaşarım. | Open Subtitles | اعيش حياتي في ربع ميل كل وقت |
| Eğer her şeyi baştan yaşamam gerekseydi hiçbir şeyi değiştirmezdim. | Open Subtitles | لو كان علي ان اعيش حياتي من جديد فلن اغير شيء |
| Ben hayatımı böyle yaşamam. | Open Subtitles | ليس هكذا اعيش حياتي |
| Bip sesini duyunca mesajınızı bırakın. | Open Subtitles | لأنني بالخارج اعيش حياتي |
| Ben hayatımı kendi şartlarımla yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | -اريد ان اعيش حياتي على طريقتي |