"اغراضه" - Translation from Arabic to Turkish

    • eşyalarını
        
    • eşyaları
        
    • eşyalarına
        
    Tony, avcı olmak istiyor ama buraya gelip eşyalarını alamayacak kadar da korkak. Open Subtitles توني يريد فقط ان يصبح صياداً وهو اجبن من ان يأتي لأخذ اغراضه من هنا
    Tony, avcı olmak istiyor ama buraya gelip eşyalarını alamayacak kadar da korkak. Open Subtitles توني يريد فقط ان يصبح صياداً وهو اجبن من ان يأتي لأخذ اغراضه من هنا
    Dolapları yok ama eşyalarını pencerenin dışına asabilir. Open Subtitles لامكان لخزانة لكن يمكنه تعليق اغراضه على الشباك في كيس
    Dün otelden çıkış yapması gerekiyormuş ama eşyaları halen odasındaymış. Open Subtitles كان من المفترض ان يتركها بالامس, ولكن اغراضه لازالت هناك
    Dolaptaki tüm eşyaları aceleyle almış. Open Subtitles لقد أخذ كل اغراضه من هذا الدولاب وهو فى عجلة
    Oğlum eşyalarına birilerinin dokunmasından nefret eder. Open Subtitles يون يي يكره ان يلمس احد اغراضه
    Onun eşyalarını karıştırırken düşündüm de onu belki de tam manasıyla tanımadığımı fark ettim. Open Subtitles اعتقد انه بالبحث فى اغراضه ادركت انه ربما لم اعرفه جيداً
    Evet, ama daha bütün eşyalarını taşımadı. Open Subtitles نعم, ولكنه لم ينقل اغراضه الى هنا حتى الان
    Millet dinleyin, Penny Dave'nin hala eşyalarını taşımamasının garip olduğunu düşünüyor. Open Subtitles شباب, ان بيني تعتقد انه من الغريب ان ديف لم ينقل اغراضه الى هنا حتى الان؟
    Dövülme olayı dikkat çektiğinden katil eşyalarını hendeğe atmaya karar vermiş. Open Subtitles وانتهى الضرب جالبا للانتباه, لذلك قرر القاتل ترك اغراضه
    Bryce'ın eşyalarını zulaladığı bir yer vardı, tamam mı? Open Subtitles برايس عنده مكان ليخبئ اغراضه صح ؟
    Herkes sakin bir şekilde eşyalarını toplasın. Open Subtitles على الجميع ترتيب اغراضه بصورة مرتبة
    -Onun eşyalarını tamir etmesine... -...yardım ederdin. Open Subtitles انت كنت تقوم بإصلاح اغراضه لان ذلك عملي
    eşyalarını karıştırdığını görünce çok kızacak. Open Subtitles من السيء أن تقوم بالعبث في اغراضه
    Tüm eşyalarını almıştı acı sosu bile. Open Subtitles لقد اخذت كل اغراضه حتى الصلصة الحارة
    Özel hayatın senin bileceğin iş ama adama eşyalarını karıştırdığını söyleme. Onu kaçırmak istemiyorsan tabii. Open Subtitles ...ولكن لاتتوقعي من كاسبر ان يستمر بعلاقته معك ان عرف انك تبحثين في اغراضه
    Barney'le evindeki eşyaları paketlemeyi bitirmiştik ki... Open Subtitles عندها كنت انا و بارني نُـنهي جمع اغراضه من شقته
    Daha sonrasında ise, kendisi öldü ve eşyaları arasında o fotoğrafın izine hiçbir yerde rastlanmadı. Open Subtitles الشئ التالى هو مقتله, ولم يكن هناك اى أثر لهذه الصورة فى اى مكان ضمن اغراضه
    Bu eşyaları karakola götürecektim. Open Subtitles كنت ذاهب لإعادة اغراضه الى قسم الشرطة.
    Biraz para, bazı özel eşyaları. Open Subtitles بعض النقود للسفر.وبعض من اغراضه الشخصية
    Sanırım rahmetli eşyalarına dokunmamızı istemiyor. Open Subtitles اظن ان الميت لا يردنا ان نلمس اغراضه
    Orson'ın mâsum olduğundan eminsin madem neden gidip eşyalarına bakmıyoruz? Open Subtitles ان كنتِ متأكده ان (اورسن) برئ لمَ لاتلقين نظرةً على اغراضه الخاصه ، اين هي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more