"اغلبها" - Translation from Arabic to Turkish

• Çoğu
• çoğunlukla
• Çoğunu
• sürüp çoğunu

Çoğu Navajo kırsalından. Buranın güneybatısından.
اغلبها من منطقة الهنود في الجنوب الغربي من هنا

15 saat geçirdik, Çoğu da yataktaydı.
لقد قضينا 15 ساعه سوياً و اغلبها كان فى الفراش

Çoğu katalog , ama yine de, gözden geçirsen iyi olur.
رسائلك محتفظ بها هــنـــا اغلبها كاتالوجـات ..

Ve her zaman büyük planları vardı, çoğunlukla silahlarla ilgili.
وكان لديه دائما خططاً كبيرة اغلبها عن الاسحلة

Ama çoğunlukla, tropik bir adada biraz rom yudumlayıp parmaklarının arasındaki kumları hissetmek ile ilgili.
لكن اغلبها ، تتكلم عن وجودي في جزيره ماذا تعلم عن هذا ، رون ?

Benim salak eski ortak bizi bir hendeğe sürüp Çoğunu kırana kadar.
حتى قطع شريكي السابق العمل معي وتحطّم اغلبها.

Ataları denizden geldi, fakat Çoğu yengeç artık kara bazlı bir hayat yaşıyor.
جاء أجدادهم من البحر، ولكن اغلبها الان تكييف للعيش في البرية.

Önemli değil. Pek Çoğu görünür durumda. Sadece bu fonksiyon beni deli ediyor.
{\pos(192,220)} لا بأس، مازال بامكاني استرجاع اغلبها فقط هذه الدالة هي ما تربكني

En fazla 300. Çoğu çer çöp zaten.
ثلاثمائه للقطعه الواحده و اغلبها قمامه

Çünkü Çoğu hiç de eğlenceli değil.
لأن اغلبها غير مضحكة على الاطلاق

Çoğu emeklilik fonu ve hayat sigortasıymış.
اغلبها معاشات تقاعد ومدخرات حياة

çoğunlukla safra, ama Hatmi kalıntıları tanımlayabildik.
اغلبها باللون الاصفر لكننا توصلنا الى الالثيا المخزنية

Bitmiştim. Başım beladaydı. çoğunlukla.
انتهيت من المتاعب , اغلبها

Evet, çoğunlukla Doğu Avrupa yazarları.
نعم, اغلبها لمؤلفين شرق اوربا

Eşyalarım çoğunlukla kitaplar ve tablolar.
اشيائي اغلبها كتب و رسومات

Çoğunu parçalamış ama bunlar yatağının altında olduğu için gözden kaçırmış.
لقد دمر اغلبها , لكن لكنه أغفل عن ما كان تحت السرير

Bayağı büyüktü. Çoğunu atmak zorunda kaldım.
كانت كبيرة رميت اغلبها