"افترض انه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sanırım
        
    • diyelim
        
    Sanırım burayı satmalıyım pamuk ve mısır ekmeliyim, herkesinki gibi bir işe sahip olmalıyım. Open Subtitles افترض انه يتوجب علي بيع هذا المكان استثمره في الذرة والقطن، اذهب واحصل على وظيفة مثل اي شخص اخر
    Teknik olarak, Sanırım bu soygun yerel bir suç. Open Subtitles من الناحية الفنية، افترض انه جريمة اقليمية.
    Sanırım bu etkileyici sözlerin heyecanından dolayı. Open Subtitles افترض انه كان الحماس الشديد لهذه الكلمات
    Sanırım mümkün olabilecek en iyi takımı kurmak istiyor. Open Subtitles انا افترض انه يريد ان يلتقط افضل فريق ممكن
    diyelim ki önümüzdeki 24 yıl içinde bir zamanda radyodan evrensel bir şirketleri olduğunu söyleyen belli belirsiz bir sinyal alıyoruz. TED افترض انه في يوم ما في الـ 24 سنة القادمة التقطنا اشارة ضعيفة تخبرنا انه لدينا صحبة في الكون
    Sanırım hala sana öğretebileceğim birkaç şey var. Open Subtitles افترض انه بقي القليل من الامور يمكن ان اعملك
    Sanırım bir dilek tutmalıyım değil mi? Open Subtitles افترض انه يجب ان أتمنى أمنية او ما شابه صحيح؟
    Bak dinle, Sanırım üzerinde "çocuk buradadır" ... ..yazılı bir tabela yok değil mi? Open Subtitles الان اسمع افترض انه لا توجد علامه على المكان
    Sanırım onu reddetmenizi iyi karşılamadı. Open Subtitles افترض انه لم يتقبل رفضك بشكل جيد لقد كان فى غاية الغضب
    Sanırım şimdi sizlere Yeni evinizin sırlarını anlatmak bana düşer Dondurucu, açıklamaya gerek yok basit bir parça Open Subtitles افترض انه يقع على عاتق ارشادكم الى مسكنكم الجديد ثلاجه تفسر نفسها بنفسها غرض اساسى
    Yani şimdi bile, Sanırım, yaptığın şey cesurca. Open Subtitles اعني حتى الان، ما تفعله افترض انه يعد شجاع
    Eh, Sanırım, sağlıklı bir cinsel hayatım olduğunu bilmek, herkese faydalı. Open Subtitles مهلا , افترض انه مفيد للشعب معرفة ان لدي حياة عاطفية صحية
    Sanırım onun borcunu siz ikinize aktarabiliriz. Open Subtitles حسنا، افترض انه يمكننا نقل هذا الدين لكم انتم الاثنين.
    Sanırım sormak boşuna olur ama hücrenizden nasıl kaçtığınızı bilmeyi çok isterim. Open Subtitles افترض انه ناكر للجميل ليسأل لكن اود ان اعرف كيف استطاعت خليتك ان تنجوا
    Hiçbir inancı olmadan öldü Sanırım. Open Subtitles افترض انه مات ولم يكن له عقيدة
    Sanırım açlıktan ölmene izin vermeliydim. Open Subtitles افترض انه كان علي ان اتركك تموت جوعا
    Sanırım gerçekte ateş falan yoktu. Open Subtitles افترض انه لم تكن موجوده نيران حقيقيه
    Sanırım yapılacak en medeni şey bu olacaktır. Open Subtitles افترض انه سيكون الشيء الجاهز حالياً
    Buna gelince. Sanırım o da mutlu. Open Subtitles وبالنسبة لهذا الرجل افترض انه سعيداً
    diyelim ki suya ihtiyaç duyacak astronotlar göndermek istiyoruz. TED افترض انه نريد ان نرسل رواد فضاء. هؤلاء الرواد يحتاجون للماء.
    diyelim ki bir müşteri geldi ve yere yağ dökülmüş. Open Subtitles افترض انه جاء اليك زبون وكانت هناك بقعة شحوم على الارض ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more