İki sokak yürüyüp, kıkırdayarak insanları yargılayan ve ondan daha iyi olduğunu sanan kadına bir ders vermeye karar verdi. | Open Subtitles | قررت ان تسير المربعين لتواجه المرأة ذات الضحكه الحكميه التي ظنت بأنها افضل منها |
Çünkü kendini nasıl koruması gerektiğini ondan daha iyi biliyor. | Open Subtitles | من الواضح انه يحمى نفسه ؟ افضل منها |
Kate sadece erkek arkadaşımla yatıp, hayatımın bu kısmını mahvetmedi şu an ondan daha iyi olduğum tek şey olan stand-up şovunu bile yapamaz hale geldim. | Open Subtitles | ليس فقط بأن كيت ضاجعت حبيبي ودمرت هذه المنطقة من حياتي لكن الآن لا استطيع حتى ان اقوم بعرض كوميدي والذي كان الشئ الوحيد الذي اقوم به افضل منها |
Eve gider gitmez bunu söküp Daha iyi bir şey yapmaya çalışacağım. | Open Subtitles | - ساقوم بفكها وارى ان كان بامكاني صنع افضل منها. |
Belki o Daha iyi bir tepki verir. | Open Subtitles | ربما سأحصل على ردة فعل افضل منها |
Bu kızdan çok daha iyilerini bulabilirsin! | Open Subtitles | وستجد فتاه افضل منها |
Bu kızdan çok daha iyilerini bulabilirsin! | Open Subtitles | وستجد فتاه افضل منها |
Yani Chapelle senin bana ondan daha iyi göz kulak olacağını düşündü. | Open Subtitles | هل يعتقد "شابيل" انك ستراقبى افضل منها |
ondan daha iyi giyiniyorum. | Open Subtitles | والبس افضل منها |
Ama ondan daha iyi biriyim. | Open Subtitles | ولكنني افضل منها |
Daha iyi bir planın var mı? | Open Subtitles | هل لديك افضل منها ؟ |
Daha iyi bir yer olamaz. | Open Subtitles | لايوجد مكان افضل منها للدراسة |