Annem senin için özel bir doğum günü kahvaltısı hazırladı. | Open Subtitles | امي اعددت افطاراً مميزاً لعيد ميلادك |
Sana güzel bir İngiliz kahvaltısı hazırladım. | Open Subtitles | أعددت لك افطاراً انجليزياً هنيئاً |
İşte buna taşra kahvaltısı derim. | Open Subtitles | هذا ما أعتبره افطاراً ريفياً |
- Bu iyi bir kahvaltı değil, baba. - Bu büyük olmanın avantajı. | Open Subtitles | هذا ليس افطاراً جيداً يا ابى هذه ميزة كونى بالغاً |
o zaman belki güzel bir kahvaltı yapma fırsatım olurdu. | Open Subtitles | كان من الممكن أن أتناول افطاراً لائقاً لمرة واحدة. |
Başlamadan önce az kalorili bir kahvaltı ettiler, | Open Subtitles | قبل ذلك كانا قد تناولا افطاراً خفيفاً |
Tuhafım, Jack, ve çok kötü bir kahvaltı yaptım bu sabah. | Open Subtitles | لقد تناولت مع افطاراً جيداً هذا الصباح |
Annem benim için hazırlardı, ve ardından çok büyük bir kahvaltı yapardım. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك أأكل افطاراً كبيراً |