Hızla artan nüfusla birlikte, en fakir ve en zayıflara orantısız biçimde zarar verecektir. | TED | انها سوف تؤذى بطريقة غير تناسبية افقر و اضعف الاشخاص وزيادة ارتفاع الكثافة السكانية |
Onunla evlenemezsin, çünkü frengisin ve hayatımda tanıştığım en fakir adamsın. | Open Subtitles | لا يمكنك تزوجها لانك مصاب بالزهري؟ وانك افقر رجل عرفته بحياتي كلها؟ |
Kamyonlarımın yarın buraya geldiği zamandan itibaren ülkedeki en fakir insan olab-- | Open Subtitles | الآن , غداً سوف يكون موعد شاحنتي للمكوث هنا سوف تكون افقر جل في المقاطعة |
Krallığımdaki en fakir adam olduğumu herkes biliyor. | Open Subtitles | كل شخص يعرف اننى افقر شخص فى مملكتى |
Burası eyaletteki en fakir bölge. | Open Subtitles | إنها افقر منطقة بالولاية |