Aslında düşündüğüm şey bunun çok, çok üzücü ve korkutucu olması. | Open Subtitles | ما افكر به حقا.. انه انه جدا، جدا حزين و مخيف |
Bu düşündüğüm şey mi? Bana da geldi. | Open Subtitles | اذا هذا ما انا افكر به انا لدي واحده ايضاً |
Bu şey başıma geldiğinden beri her sabah uyandığımda ilk düşündüğüm şey var olup olmadığımı anladıktan sonra İlk düşündüğüm şey ne kadar zamanım kaldığı ve sonu beklemekten başka bir çare kalmaması. | Open Subtitles | منذ حدث هذا الشيئ لي كل صباح عندما استيقظ اول امر افكر به هو اقصد بعد ان اتأكد اذا كنت حقا انا هنا ام لا |
Ben de öyle düşünüyordum ama tüm bu deneyim, cesaretimi kırdı. | Open Subtitles | هذا تماما ما افكر به لكن هذا الخبرة برمتها كانت مثبطة |
Tamam mı? O sırada ne düşünüyordum bilmiyorum ama geçti. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي كنت افكر به, لكنّه أنتهى. |
Ve bu bilmediğim şey... aklımdan çıkmıyor. | Open Subtitles | وكوني لا أعرف ذلك، يجعلني افكر به من فترة لأخرى. |
aklıma gelen tek bir şey var, ama her şeyi düzgün yapman gerek. | Open Subtitles | انظر, هناك شيء واحد يمكنني ان افكر به ولكن عليك ان تلعبها بدقة |
Düşünmeden duramıyorum. düşünmemeye çalıştıkça, daha çok düşünüyorum. | Open Subtitles | لا استطيع عدم التفكير به فكل مرة احاول ان لا افكر به |
Ne düşündüğümü söyleme bana. Kimse kafamın içindekilerin ne olduğunu bilemez. | Open Subtitles | لا تخبريني عن ما يجب ان افكر به لا حد يعلم ما الذي يدور في عقلي |
Üzgünüm. Uzun zamandır onu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | انا اسف لم افكر به لفترة طويلة |
Tek düşünebildiğim o kırmızı mayolu güzel kadındı. | Open Subtitles | كل ما افكر به تلك المرأه بالمايوه الاحمر |
Ben... herşey Yani... şu an tek düşündüğüm şey bu. | Open Subtitles | انا اعنى ان هذا هو كل ما استطيع ان افكر به |
Ameliyathanede tek düşündüğüm şey "20 dakika sonra o gülüşü tekrar göreceksin." oluyor. | Open Subtitles | وعندما اكون في غرفه العمليات كل ما افكر به هو انني سارى ابتسامتكِ لوقت اطول |
Edeceğini düşündüğüm tek şey başka bir çocuk. | Open Subtitles | الشيء الجيد الذي يمكنني ان افكر به هو طفل اخر. |
Böyle ağzımdan kaçırmak istememiştim ama tam da düşündüğüm şey buydu. | Open Subtitles | اسف, لم اكن اقصد ان افشي بهذا للخارج ولكن هذا بالضبط ما كنت افكر به |
Dürüst olmak gerekirse bütün sabah boyunca düşündüğüm tek şey oydu. | Open Subtitles | على متن اول طائرة الى نيويورك حسنا لكي اكون صادق هذا كل ما كنت افكر به طوال الصباح |
Sen de düşündüğüm şeyi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تفكرين بان الامر الاخر هو ما افكر به ؟ |
Tanrım! Ne düşünüyordum ki! Bu çok ibnece! | Open Subtitles | يا إلهي، مالذي كنت افكر به , انه منتهى الشذوذ |
Ne düşünüyordum bilmiyorum, çok hızlı oldu ve doktor, kendimi cin çarpmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لا اعلم ما كنت افكر به لقد حدث الامر بسرعة وقد شعرت حقاً اني ممسوس او ما شابه ايها الطبيب |
Ve sen bana bütün bu sıkıcı şeyleri söylerken ben seni kesip açmanın nasıl bir şey olacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | لذلك عندما تقول لى هذة الاشيياء المملة ما افكر به انه اريد |
İnsanlara örnek olayım derken aklımdan geçen böyle bir şey değildi. | Open Subtitles | لم يكن ما كنت افكر به حين قلت أني أريد أن ألهم الناس |
O anın heyecanı içinde aklıma sadece bu geldi. | Open Subtitles | هذا كل ما استطعت ان افكر به في اللحظة الحرحة |
Ve bu bir daha düşünmemeye ve hissetmemeye çalıştığım bir şey. | Open Subtitles | وهذا شئ. حاولت جاهده ان لا افكر به حتى لا اشعر مرة اخرى |
Gerçekten düşündüğümü mü öneriyorsun? | Open Subtitles | هل انت تقترح بما افكر به دكتور ,نصف الذين علي السفينة |
Uzun süredir bu ismi düşünmemiştim. | Open Subtitles | هذا الاسم لم افكر به منذ وقت طويل |
Tek düşünebildiğim o kırmızı mayolu güzel kadındı. | Open Subtitles | كل ما افكر به تلك المرأه بالمايوه الاحمر |