"اقابل" - Translation from Arabic to Turkish

• tanışmak
• tanışmadım
• tanışmamıştım
• buluşacağım
• görmedim
• buluşmam
• buluşacaktım
• karşılaşmadım
• tanışacağım
• görüşmek
• tanışmayı
• görüyorum
• tanışmalıyım
• görmem
• tanışmadan

Çünkü orası Arap dünyasının merkez üssü ve İbn Rashid ile tanışmak istiyorum.
لانها منتصف المنقطة السرية للعالم العربى واريد ان اقابل الامير ابن رشيد

17 yaşıma kadar aslında hiç bacağı olmayan kişiyle tanışmadım.
في الواقع, لم اقابل شخص مبتور القدمين قبل بلوغي 17 عام.

Hayatımda onun gibi benmerkezcil genç bir adamla tanışmamıştım.
انا لم اقابل ابدا فى حياتى شاب هكذا عنيد و مغتر بنفسه

Geceyarısından hemen sonra bazı adamlarla buluşacağım.
سوف اقابل بعض الرجال مباشرة بعد منتصف الليل بقليل

Senin gibi birini hiç görmedim. Bir kahraman olduğunu göremiyor musun?
لأنني لم اقابل ابدا احدا مثلك أنت بطل الا ترى ذلك؟

Benim başka biriyle buluşmam gerekiyordu.
هناك خطأ ما كان من المفترض ان اقابل شخص آخر

Bay Gracey ile buluşacaktım ama duvarların arasında kaldım.
كان من المفترض ان اقابل السّيد جرايسي لكنى علقت في الحائط

Bunun bir stereotip olduğunu biliyorum. onlardan bir tanesi ile asla karşılaşmadım.
أعرف أن تلك صورة نمطية. لم اقابل قط أي منهم.

Kımılda. Hayır, hiçbir yere gitmiyorum. Aslında, yüzü mosmor olmuş gelinimizle tanışmak isterim.
لا ، لن أذهبي لأي مكان اريد أن اقابل العروس

Her zaman Brown adında bir beyazla tanışmak istemiştim.
هل تعلم ؟ لطالما اردت ان اقابل رجل ابيض بأسم براون

Eric ve diğer çocuklarla tanışmanı istiyorum. Olur mu? Ben de babanla tanışmak istiyorum.
اريدكي ان تقابلي ايريك وبقية الشباب حسنا وانا اريد ان اقابل والدك حسنا

Diğer çocuklarla hiç tanışmadım.
. . أنا لم اقابل أي طفل أبدا أهم جميعا مثلك؟

Bekle! Bak, üzgünüm, sadece daha Howard ile tanışmadım bile.
انتظر انا آسف إنه فقط انني لم اقابل هوارد

Hiç senin gibi bir adamla tanışmadım. Hayat dolusun.
لم اقابل ابداً شخصاً مثلك انك مليء بالحياةِ

Daha önce hiç bir saç dikme teknisyeniyle tanışmamıştım.
انا لم اقابل ابداً شخص يعمل في مجال زراعة الشعر

Ben Stars'a gideceğim v e bu akşam Yoshikaw a ile buluşacağım.
سوف اذهب الى مشوار ثم اقابل مستر يوشيكاوا الليله

Lütfen. Yemek istemeyeceğim bir pasta görmedim şu ana kadar.
من فضلك , انا لم اقابل كعكة لا اريد تناولها

İki saat sonra Büyük le onun evinde buluşmam gerekiyordu.
بعد ساعتين, كان من المفترض علي ان اقابل "بيغ" بمنزله

Bizim için erzak aramaya giden bir adamımızla buluşacaktım.
كان علي ان اقابل احد رجالنا الذي ذهب للبحث عن امدادتنا.

Cyrus, o adamla hiç karşılaşmadım Bırak beni.
اللعنة عليك يا سايروس. انا لم اقابل الرجل

Aslında, yarın tam da öyle biriyle tanışacağım.
الحقيقة تماما انا سوف اقابل شخصا بنفس هذه المواصفات غدا

Hayır, beni kamptan çıkaran adamla görüşmek istiyorum.
لا ، اريد ان اقابل الشخص الذي اخرجني من المعسكر

Cellini'yi neden getirmediniz, tanışmayı çok isterdik?
يعجبني ان اقابل شيليني هذا لماذا لم تجلبه معك ?

sayıları görüyorum ama sayıların ötesinde kim var bilmek isterim
أرى الأرقام لكني أريد أن اقابل الشخص الذي خلف الأرقام

Ama önce diğerleriyle tanışmalıyım.
اوه , لكن قبلا يجب ان اقابل الاخرين

Hâlâ Baker'layım, sonra da babamı görmem gerek. - Acil.
مازلت مع بيكر ويجب ان اقابل ابي

Vince ile tanışmadan önce mirasa falan mı konmuştum sence?
هل كنت تعتقد اننى كنت وريثة لشئ ما قبل ان اقابل فينس ؟