| Bu durumun seni şu an sistemdeki en güçlü adam yaptığını düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا يجعلك اقوى رجل فى النظام الان |
| Bu durumun seni şu an sistemdeki en güçlü adam yaptığını düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا يجعلك اقوى رجل فى النظام الان |
| Onun dünyanın en güçlü adamı olduğunu zannediyordum. | Open Subtitles | كنت اعتقد انه اقوى رجل في العالم |
| - Dünyanın en güçlü adamı sen misin? | Open Subtitles | هل انت اقوى رجل حي ؟ |
| Japonya'daki Yakuza faaliyetlerini buralara taşıdı büyük bir ihtimalle San Fransisco'daki en güçlü adam haline geldi ve Amerikan topraklarında suç işlemeye devam ediyor | Open Subtitles | هو يقوم بكل نشاطات (ياكوزا) من اليابان (ربما اقوى رجل في(سان فرانسيسكو، برغم أنه لم يطيء الاراضي الامريكية |
| O benim tanıdığım en güçlü adam. | Open Subtitles | هو اقوى رجل عرفته. |