"اكتشفتِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • öğrendin
        
    • buldunuz
        
    • öğrendiniz
        
    • öğrendiğin
        
    • öğrenirsen
        
    • öğrenebildin
        
    • öğrendiğinde
        
    • farkettiğiniz
        
    Seni aldattığını öğrendin, çılgına döndün ve onu vurdun. Open Subtitles لقد اكتشفتِ أمر خيانته لكِ ففقدتِ أعصابكِ و قمتِ بقتله
    Oğlunun biraz daha yaşlı bir kadınla çıktığını öğrendin. Open Subtitles حسناً، لقد اكتشفتِ أن ابنكِ يواعد امرأة أكبر منه بقليل
    Kurdu yıllar önce nasıl kontrol edebileceğini öğrendin sanıyordum. Open Subtitles ظننتُكِ اكتشفتِ طريقةً للسيطرة على الذئب بداخلك منذ زمن
    Sizin merhametinize ihtiyacım yok. Bunu siz buldunuz. Open Subtitles لستُ بحاجة إلى شفقتك أنتِ من اكتشفتِ هذا
    Reşit olup doğum sertifikanızı ilk defa gördüğünüzde anneniz hakkındaki gerçeği öğrendiniz. Open Subtitles ابتدأ الأمر عندما نضجتِ ورأيتِ شهادة ميلادك للمرة الأولى ثم اكتشفتِ الحقيقة حول أمك
    Geçmişte böyle karanlık bir tarafı olduğunu öğrendiğin için üzgünüm. Open Subtitles آسفة لأنّكِ اكتشفتِ وجود شرّ كهذا في ماضيها
    Eğer bu kadının bu saldırıyla bir ilgisi olmadığını öğrenirsen, ne hissederdin? Open Subtitles بما ستشعرين إذا اكتشفتِ أن لا علاقة لها بالهجوم؟
    Kardeşinin niye garajıma girdiğini öğrenebildin mi? Open Subtitles هل اكتشفتِ ماسبب اقتحام أخيكِ لمرآبنا؟
    Hamile olduğumu öğrendiğinde verdiğin tepkiyi gördüm. Open Subtitles إنّي رأيت ردّة فعلك حين اكتشفتِ أنّي حبلى.
    O halde kocanız için 28158 oyun olduğunu farkettiğiniz zaman ne zamandı? Open Subtitles ..إذًا متى اكتشفتِ لأول مرة وجود 28.158 صوتًا لصالح زوجكِ؟
    Sadece annenin düşündüğün gibi biri olmadığını öğrendin. Open Subtitles لقد اكتشفتِ للتو أن أمكِ ليست الشخص الذي تعرفينه
    Ailemizin Büyülü Orman'a neden gittiğini öğrendin mi? Open Subtitles هل اكتشفتِ لما ذهب والدانا إلى الغابة المسحورة؟
    Birlikte olduğumuzu öğrendin, değil mi? Open Subtitles لقد اكتشفتِ أننا معاً أليس كذلك ؟
    Sadece, yalan söylüyordu. Sende bunu öğrendin. Open Subtitles إلاّ أنّه كان كاذباً، وقد اكتشفتِ ذلك.
    - Bunu sen kendin öğrendin. Ben bunun lnverary'ye giden yanlış yol olduğunu asla bilemezdim. Open Subtitles لقد اكتشفتِ ذلك بنفسك ، لم أكن أدري بأنه الطريق الخطأ إلي (انفراري)
    Peki bunu nasıl öğrendin? Open Subtitles كيف اكتشفتِ ذلك؟
    Tüm bunları nereden öğrendin? Open Subtitles اين اكتشفتِ كل هذا ؟
    Benimkini buldunuz mu? Open Subtitles هل اكتشفتِ سرّي؟
    Peki başka ne buldunuz? Open Subtitles ماذا اكتشفتِ أيضاً؟
    Dedektif, antika satıcısının HR'nin para aklama işiyle nasıl bir bağlantısı olduğunu öğrendiniz mi? Open Subtitles أيّتها المُحققة، هل اكتشفتِ كيف أنّ تاجر القطع الأثريّة مُتصل بغسل الأموال لـ "الموارد البشريّة"؟
    Bunu nereden öğrendiniz? Open Subtitles متى اكتشفتِ هذا ؟
    Geçmişte böyle karanlık bir tarafı olduğunu öğrendiğin için üzgünüm. Open Subtitles آسفة لأنّكِ اكتشفتِ وجود شرّ كهذا في ماضيها
    Eğer yaptırdığını öğrenirsen ne olurdu? Open Subtitles ماذا لو اكتشفتِ أنها من قامت بذلك؟
    İşi aldım. Sen ne öğrenebildin? Open Subtitles ابداً ماذا اكتشفتِ ؟
    Bir de gittiğini öğrendiğinde yüzündeki ifadeyi. Open Subtitles وتعبير وجهكِ عندما اكتشفتِ أنه غادر
    O oy sandığında kocanız için 30 bin oyun olduğunu ilk farkettiğiniz zaman seçimin hemen öncesinde, mahkemede olduğunuz zamandı. Open Subtitles إذًا فالمرة الأولى التي اكتشفتِ فيها أن هناك 30.000 صوتًا لصالح زوجكِ في صندوق الاقتراع ذاك كانت في المحكمة، في ليلة ما قبل يوم الانتخابات؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more