Çünkü daha fazla verirsek bu, çekirdekte kararsızlık meydana getirebilir. | Open Subtitles | لان اكثر من ذلك سيؤدي الي عدم استقرار لب الارض |
Aileyi daha fazla soru sormaması için biraz oyalasan iyi olur. | Open Subtitles | يتوقع أن تستغرق ساعة لإيقاف العائلة عن السؤال اكثر من ذلك. |
Ama bundan daha fazlası var. | Open Subtitles | حسنا, انها خائفة, ولكن هناك ما هو اكثر من ذلك |
Sana 5000 verebilirim, daha fazlasını değil. | Open Subtitles | اسمعي يا أمي .. أستطيع أن أقرضك 5000 لكن ليس اكثر من ذلك |
Bu arada ortağım bir Meksikalı-- öğrendiğim şey sizin de bildiğiniz gibi yemek hepimiz için temel bir ihtiyaç ve gayet tabii Meksikalılar için de bu durum böyle. Ama aslında yemek Bundan fazlası. | TED | شريكي مكسيكي.. وكلما تعمقت فيها كما تعلمون الطعام بالنسبه لنا جميعا هو شيء اساسي وللمكسيكيين ايضا, ولكنها اكثر من ذلك |
Bundan bile daha çok istediğin bir şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | انا متأكد ان هناك شيئاً تريده حتي اكثر من ذلك |
Bir de en azından 300 pound ödedik! Sana daha fazla faiz ödemeyeceğim! | Open Subtitles | دفعنا على الاقل 300 جنيه وأكثر انا لن ادفع فائدة اكثر من ذلك |
Indio 10,000 dolar ediyor, ama kalanlar bundan çok daha fazla eder. | Open Subtitles | اينديو يساوي عشرة 10 آلاف دولارلكن الباقي يساوون اكثر من ذلك |
daha fazla dayanamaz. Burada güvende olacağını biliyorum. | Open Subtitles | لا يمكنه الأستمرار اكثر من ذلك انا اعرف انه سيكون بأمان هنا |
daha fazla dayanamaz. Burada güvende olacağını biliyorum. | Open Subtitles | لا يمكنه الأستمرار اكثر من ذلك انا اعرف انه سيكون بأمان هنا |
127 dolarımı dün kendime yatırsaydım bugün çok daha fazla param olacaktı. | Open Subtitles | اتعرفون ان كنت استثمرت 127دولار فى اسهمى بالامس لكنت حصلت على اكثر من ذلك اليوم |
Hiç kimsenin o veletten daha fazla kusabileceğini sanmam . | Open Subtitles | انا لا اعتقد انه يوجد احد يستطيع ان يتقيا اكثر من ذلك الفتى |
Karanlıktaki ışığı seçenlere yaşamını geri veriyorum ve bundan daha fazlasını yapıyorum. | Open Subtitles | انا اهب الحياة لاولئك الذين يختارون الظلام بدل الضوء ونعمل اكثر من ذلك |
Hangi yolla bundan daha fazla batacağını düşemiyorum bile. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع تخيل طريقة تجعلك تفشل في الأمور اكثر من ذلك |
Bakın, bundan daha açık olamam. | Open Subtitles | لن أوضح اكثر من ذلك و لن أكون اكثر شفافيه |
- 60, 70, en fazla. daha fazlasını yapabilirim. | Open Subtitles | ساقول حوالي 60, 70, اعلم انا استطيع رفع اكثر من ذلك |
Yaşarsın ama daha fazlasını istiyorsan biriyle çalışmalısın. | Open Subtitles | وتستطيع النجاة ولكن اذا كنت تريد اكثر من ذلك يجب ان تعمل مع شخص آخر كما ان لدي طريقة حياتي التي اعمل بها |
Neyse, canımı sıkması için Bundan fazlası gerek. | Open Subtitles | على اية حال, يلزم اكثر من ذلك لكي يحبطني |
Çocuğa pist dışında, içinde ettiğinden daha çok yardım edebileceğine karar verdim. | Open Subtitles | يمكنك مساعدة طفل بعيداً عن حلبة السباق اكثر من ذلك |
bundan daha iyisini de yapabilirsin değil mi, 'şıllık'? | Open Subtitles | لا , نحن نعرف اكثر من ذلك اليس كذلك آيها الحقير ؟ |
Sana verdiklerimden daha fazlasını veremem. bundan fazlasını veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني أعطاءك أكثر مما أعطيتك لا يمكنني أعطاءك اكثر من ذلك |