"اكرهه" - Translation from Arabic to Turkish

    • nefret ediyorum
        
    • Ondan nefret
        
    • nefret ettiğim
        
    • nefret ettim
        
    • nefret ederim
        
    • etmiyorum
        
    Tanrıların sevdiği tüm savaş beyleri arasında, en çok ondan nefret ediyorum. Open Subtitles بالرغم انه محبوب من الناس ومن الهة الحرب الا اننى اكرهه بشدة
    Anne Bay Stubbins ten nefret ediyorum. Nefret kelimesini kullanma tatlım. Open Subtitles لا تقول كلمة اكرهه عزيزي الكراهية كلمة جادة جداً
    Bayan Ackerman dan nefret ediyorum. Open Subtitles انا اكرهه السيدة اكيرمان انا اكرها ايضاً
    Ondan nefret ederim! Fakat şu anda onunla ilgili yapacak birşeyim yok. Open Subtitles انى اكرهه لكن لا يوجد شىء يمكن أن أفعله الآن
    nefret ettiğim erkek arkadaşım beni eski üvey kardeşimle aldattı. Open Subtitles صديقي الذي اكرهه.. لقد خانني مع ابنة زوج والدتي السابق
    Çünkü gerçekten Todd'un o, çıplak fotoğraf prensesiyle çıkmasından nefret ettim. Open Subtitles لانه انا حقاً, حقاً اكرهه أن تود خرج مع تلك الانسة العارية اميرة الصور
    - Senden nefret ediyorum. - Evet, o ben olsam gerek. Open Subtitles إذا انت هو الرجل الذي اكرهه نعم هذا سيكون انا
    Bütün gün bu nehirde dolaşmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles هانك شيئا واحد اكرهه وهو الذهاب للطيبب الاسنان
    Böyle kıskanç davrandığında zaman ondan nefret ediyorum. Tanıştığımız günden beri hep kıskançlık yapıyor. Bu da beni delirtiyor. Open Subtitles اكرهه عندما يكون كذلك انه غيور منذ تعارفنا انه يقودني للجنون
    Afganistan'dan nasıl kurtulacağız bilemiyorum. Yeni stajyerden nefret ediyorum. Daha bir haftadır burada ama ondan nefret ediyorum. Open Subtitles لا أعرف كيف سنخرج من أفغانستان أكره المساعد الجديد أكمل اسبوعاً كاملاً معنا و أنا اكرهه
    Sunkist'ten, Sun-maid'den ve üzerinde güleryüzlü kız olan tüm markalardan nefret ediyorum. Open Subtitles اكرهه شركة سنكيست وسنميت وكل علامة تضع صورة فتاة تبدو صحيه.
    Stüdyoda uyumaktan nefret ediyorum. Open Subtitles أكثر شيء اكرهه هو النوم في استديو التسجيل
    Ağzının suyu akıyor ve garip bir "seni seviyorum" şeklinde mırıltısı var, Ondan nefret etmeme rağmen. Open Subtitles انها تهمهم وهذا غريب احب هذا الصوت ومع ذلك اكرهه
    Rezil korkunç ihtiyar! Ondan nefret ediyorum! Open Subtitles ذلك الرجل العجوز القذر إننى اكرهه
    Ondan hoşlanmıyordum. Ondan nefret ediyordum. Open Subtitles لا, انا لست مفتونة به, بل اكرهه
    En nefret ettiğim kız tipi... bu tür bir konuda. Open Subtitles انه من النوع الذى اكرهه كثيرا هذا النوع من الاشخاص
    Ondan ne kadar nefret ettiğim dışında hiçbir şeyin farkında değildim. Open Subtitles لم اكن اعرف اى شيئ سوى مقدار ما كنت اكرهه
    Tanrım, bu adamlardan şimdiden nefret ettim. Sevmedim. Open Subtitles يا إلهي، من الآن كرهت هؤلاء الأشخاص اكرهه
    Her daim politaka-bilim üzerine düşünmemize ya da Chacer okumamıza gerek yok - ki nefret ederim o adamdan da. Open Subtitles ليس علينا دائما التفكير في العلوم السياسية او قراءة كتاب تشاوسر , والذي بالمناسبة اكرهه
    Bay Jacobs bana babamla ilgili bir soru sordu ve Ondan nefret etmiyorum. Open Subtitles السيد جايكون سالني سؤالا حول ابي و,... انا لا اكرهه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more