İki saat önce orada olmak zorundasın ve havaalanı bir saat uzaklıkta. | Open Subtitles | يجب ان اكون هناك قبل الموعد بساعتين و المطار على بعد ساعة |
orada olmak isterdim, onbaşı. Devam edin... | Open Subtitles | ، كنت اتمنى ان اكون هناك ايها العريف . اكمل |
Bayan Minnie Littlejohn'a söyle, orada olduğum zaman orada olacağım. | Open Subtitles | اخبري سيدة ميني ليتنجن اني سأكون هناك عندما اكون هناك |
Büyük bir yönetmen yeni filminde beni oynatmak istiyor. - orada olmam çok önemli. | Open Subtitles | انه مخرج كبير و هو مهتم بي لفيلم له و من المهم ان اكون هناك |
Yukarıya gidip onunla karşılaştığında orada olmayı çok isterdim. | Open Subtitles | أوه، كم أحب أن اكون هناك لأرى وجه ذلك الشيء عندما ينفجر هذا |
Kartın var. 20 dakika sonra orada olabilirim. - Yirmi dakika. Şimdi çıkıyorum. | Open Subtitles | نعم ، لدي بطاقتك يمكنني ان اكون هناك خلال 20 دقيقه |
Orada olup görmek için Tanrı'ya dua edeceğim. Ne zaman istersen uğra. | Open Subtitles | وأنا اتمنى أن اكون هناك لأشاهد هذا فلتأتى وقتما تشاء |
Biliyorum, orada olmalıydım Richard. | Open Subtitles | أنا أعلم أني من المفترض أن اكون هناك , ريتشارد |
Evet, onu, boynuna çapayı bağlayıp denize attıkları sırada orada olmak istiyorum. | Open Subtitles | نعم, أريد أن اكون هناك قبل أن يقيّدوا ترسآة ويجرّونه للبحر |
Bir şeyler havaya uçmadan önce orada olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان اكون هناك قبل ان تبدأ الأنفجارات |
Bak, orada olmak istemiyorum dediğimi tam olarak anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | انظرى، انا لا اعتقد انك تفهمين معنى انى لا اريد ان اكون هناك |
Bunu deyince orada olmak istemem. | Open Subtitles | .أنا لا أريد أن اكون هناك عندما تفعل ذلك |
Fisher adamı sorgularken ben de orada olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان اكون هناك عندما يقوم فيشر بأستجوابه |
Savaş böyle devam ederse, sizden önce orada olacağım. | Open Subtitles | بالطريقه التىى تسير بها الحرب سوف اكون هناك قبلك |
orada olacağım, sevgilim. Söz veriyorum. orada olacağım. | Open Subtitles | سوف اكون هناك ياحبيبتى, لقد وعدتك, سأكون هناك |
Ona söyle bir sonraki şovunda tezahürat etmek için orada olacağım. Bir kızın başı belada. | Open Subtitles | في وقت القادم عندما هي تقوم بأستعراض اخر, اخبريها بأنني سوف اكون هناك وقوم بالهتاف عليها. |
Kalkanları kapatabilirim. Ama orada olmam gerek, gezegenin üzerinde. | Open Subtitles | استطيع تعطيل الدروع ولكن يجب ان اكون هناك على الكوكب |
Hayır, biliyorum çünkü benim de orada olmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لا وعرفت لأني من المفترض ان اكون هناك أيضا |
Evet. Görmek için orada olmayı isterdim. | Open Subtitles | نعم , اتمنى ان اكون هناك لأشاهد ذلك |
Eğer istereniz bugün orada olabilirim. | Open Subtitles | نعم سيدى , اننى يمكننى ان اكون هناك اليوم اذا كنت تريد ذلك |
Bebek doğarken Orada olup yardımcı olmak isterim. Kesinlikle. | Open Subtitles | انا اود ان اكون هناك كي اساعد الطفل عندما يخرج |
Bu her neyse seni korumak için orada olmalıydım. | Open Subtitles | كان يجدر بي ان اكون هناك لحمايتك مما كان ذلك |
Yarın akşam gelirim, tamam mı? | Open Subtitles | سوف اكون هناك مساء الغد , حسناً ؟ |
Orada olmamam gerekirdi. | Open Subtitles | لم يكن من المفترض ان اكون هناك |
Konserin mi var? O zaman orada olmalıyım. | Open Subtitles | إذا كان لديك حفل موسيقي , يجب أن اكون هناك |
İyi ki orada olmayacağım. Tabağını götüreyim, tatlım. | Open Subtitles | انا سعيدة لأننى لن اكون هناك سأتولى طبقك يا عزيزتى |