"الآتية" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelen
        
    • hava
        
    Bunun için, kaynağı boşlukta bulmak için iki kulağa gelen sesleri karşılaştırır. TED لتحقيق ذلك فهو يقارن الأصوات الآتية إلى الأذنين لتحديد المصدر في الفراغ.
    Yani Deniz hayatı nüfusundan gelen araçlara ve birikime sahibiz. TED لذا , لدينا الأدوات والكنوز الآتية من معلومات إحصاء الحياة المائية
    Yoksullukta bu düşüşün çoğu, yaklaşık yarısının başka bir yoksul ülkeden, Hindistan'dan gelen işçi dövizleri sayesinde olduğuna inanılıyor. TED يعود السبب في هذا الانخفاض في الفقر بمعظمه، يعود للحوالات النقدية الآتية من الهند وهي من البلدان الفقيرة
    Ve dürüst olalım: BM'den gelen büyük duyurulara şüpheli yaklaşmak epey kolay. TED ولنكن صريحين: إنه من السهل أن تكون لديك بعض الشكوك حول التصريحات الكبرى الآتية من الولايات المتحدة.
    Tüm bu yağışlı hava Golf'ten Altoona'ya kayacak. Open Subtitles كل الرطوبة الآتية من الخليج ستندفع شرقاً نحو آلتونا.
    Tüm bu yağışlı hava Golften Altoonaya kayacak. Open Subtitles كل الرطوبة الآتية من الخليج ستندفع شرقاً نحو آلتونا.
    Güneş'ten gelen farklı uzunluklardaki ışık dalgaları Dünya'ya çarpıyor. Open Subtitles موجات الضوء المختلفة الطول الآتية من الشمس تضرب الأرض
    Yavrulardan biri gelen yemek fırsatından yararlanmak için atik davranmış. Open Subtitles بالفعل يوجد جرو أسرع بالاستفادة من الوجبة الآتية.
    gelen gemiler 8 ay boyunca buzda mahsur kaldılar. Open Subtitles السفن الآتية كانت مهجورة ثمانية شهور وسط الثلج.
    Adayı boydan boya kesen dağ sırası doğudan gelen yağmuru keser. Open Subtitles سلسلة الجبال الممتدة عبر طول الجزيرة تحبس هطول الأمطار الآتية من الشرق
    Geçen gece odandan gelen sesler hakkında söylediklerine rağmen üzgün olduğunu biliyorum. Open Subtitles بالرغم من قولكي حول الاصوات التي سمعتها الآتية من غرفة نومكي الليلة السابقة أعلم انّكي متضايقة
    Phil'in yatak odasından gelen sesleri duymamaya çalışıyordum. Open Subtitles كنت أحاول أن أحجب صوت ضوضاء ممارسة الحب الآتية من غرفة نوم فيل
    Teorik olarak, her bir piksel gelen fotonların temsil ettiğinden farklı bir resim göstermesi için yeniden düzenlenebilir. Open Subtitles نظريًا، كل نقطة يمكن أن تعدل فرديًا كي تعرض صورة مختلفة عن الصورة المعروضة من الفوتونات الآتية
    Ne pahasına olursa olsun Sahara'dan gelen sıcak rüzgar ile yarınki havanın tadını çıkarmalıyız. Open Subtitles على أية حال،علينا أن نخرج ونستمتع بالجو غداً، لأن رياح الخماسين في طريقها. تلك الرياح الدافئة الآتية من صحراء الصحارى
    Vergilerden gelen her 1 doların 44 senti bu tip programlara gidiyor. Open Subtitles أربعٌ وأربعون سنتًا من كل دولار، ضرائب تنفق على البرامج الآتية
    Anneden gelen bu tarz katkıları bilgi olarak değerlendirir ki ben bunu dış dünyadan gelen biyolojik kartpostallar olarak adlandırıyorum. TED إنه يقوم بالتعامل مع هذه المساهمات من أمه كمعلومات، أو كما يحلو لي أن أدعوها البطاقات البيولوجية الآتية من العالم الخارجي.
    Bu gelişme, birkaç elitle başlayıp sonunda dünyanın her yerinden gelen insan kitlesine hitap etmeye doğru giden büyük bir evrim olarak cereyan etti. TED الآن، حدث هذا التقدم على هيئة تطور عظيم، بدأ من النخبة القليلة، و في النهاية كان قادراً على التواصل مع جماهير من الناس الآتية من كل أقطار العالم.
    Güneşten gelen zararlı UV ışınlarının %90'ından fazlasını filtreler. TED كذلك فهي تفلتر أكثر من 90 % من الأشعة الفوق البنفسجية الضارة الآتية من الشمس.
    Balinaların tek kurtuluş umudu Prudhoe Bay'den yola çıkmış olan hava yastıklı mavna. Open Subtitles الأمل الحقيقي الوحيد بالنجاة لتلك الحيتان هو الحوامة الآتية من خليج برودو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more