Tek hikayeden söz ederken, güç hakkında konuşmamak mümkün değildir. | TED | من المستحيل الحديث عن النظرة الآحادية بدون الحديث عن السلطة. |
Tüm tehditler yok edildi ve Tek ışın tekrar devrede efendim. | Open Subtitles | تم إسبعاد كل التهديدات, والاشعة الآحادية قد عادت للعمل, يا سيدي |
Fakat siyah komşusu olan insanlar ile Tek ırk komşusu olan insanlar bu konu hakkında çok farklı düşünmüyorlar. | TED | ولكن الاشخاص الذين يجاورون السود والأشخاص في المناطق الآحادية الاعراق لا يشعرون بفرق حقيقي حوله. |
Afrika'nın bu Tek hikayesinin, batı edebiyatından geldiğini düşünüyorum. | TED | النظرة الآحادية عن أفريقيا تأتي في نهاية المطاف، كما أعتقد، من الأدب الغربي. |
Ama hemen eklemeliyim ki, ben de Tek hikaye konusunda en az o kadar suçluyum. | TED | لكن لا بد لي أن أضيف بسرعة أنني أيضا مذنبة مثله في سؤال النظرة الآحادية هذا. |
Tek hikaye kalıplaşmış kimlikler yaratır. Kalıplaşmış kimlikler ile ilgili sorun ise, doğru olmadıkları değil, ama aslında eksik olduklarıdır. | TED | النظرة الآحادية تخلق التنميط. والمصيبة مع التنميط ليس أنه غير صحيح ، لكن أنه غير مكتمل. |
Tek hikayenin sonucu şudur: Kişilerin saygınlığını ve itibarını yok eder. | TED | تبعات النظرة الآحادية هي هذه: أنها تجرّد الناس من الكرامة. |
Tek ışın 90 saniye içinde yeniden şarjı edilecek. | Open Subtitles | ستكتمل إعادة شحن الأشعة الآحادية خلال 90 ثانية |
Ve, benim tanımımca, "Tek hikayenin tehlikesi" hakkında size birkaç kişisel hikaye anlatmak istiyorum. | TED | وأرغب في أن أحكي لكم القليل من القصص الشخصية حول ما أرغب في تسميته ب " خطورة النظرة الآحادية." |
Fakirlik, onlar hakkındaki Tek hikayemdi. | TED | فقرهم كان نظرتي الآحادية لهم. |
Tek ışın konusunda ne durumdayız? | Open Subtitles | كيف الحال مع الأشعة الآحادية ؟ |
Tek ışına tam güç. | Open Subtitles | الطاقة القصوي للأشعة الآحادية |