Birkaç ay sonra sen ve Diğerleri valilik savaşında nefes nefese çarpışıp karada boğulurken ben nerede olacağım, biliyor musun? | Open Subtitles | بعد أشهر قليلة عندما تدخل أنت وأولئك الآخرون في دوامة الانتخابات فتلهث وتغرق في أرض جافة أتعرف أين سأكون أنا؟ |
Siz buradan. 15 numaralı oda, Diğerleri 17'de. | Open Subtitles | أنت، من هذا الطريق في الغرفة 15، الآخرون في 17 |
Yine de Diğerleri seni karar merkezinin içine dâhil ettiler. | Open Subtitles | على الرغمِ من ذلك، أشركَكَ الآخرون في اتخاذِ القرارات |
O zaman bu binada başka kurbanlar da var demektir. | Open Subtitles | الذي يعني هناك قد يكون الضحايا الآخرون في هذه البناية. |
Ancak sonuç olarak,onlar da diğerlerinin onları değerli ya da değersiz kılma özgürlükleriyle karşılaşmışlar. | TED | لكن نتيجة لذلك، يجد الأفراد أنفسهم في مواجهة نفس هذه الحريات التي يمتلكها الآخرون في تقديرهم أو عدم تقديرهم |
Ve belki de en zoru diğer insanların düşünüp hissettikerlerinin bizim düşünme ve hissetme şeklimizle aynı olmadığıdır. | TED | ولعل أصعب الأمور على الإطلاق هو أن ندرك أن ما يفكر أو يشعر به الآخرون في الحقيقة ليس تماما كما نفكر أو نشعر به. |
Grubunuzdaki diğer hastaları da görmemiz mümkün mü ? | Open Subtitles | يكون محتمل لنا للرؤية المرضى الآخرون في مجموعة إختبارك؟ |
Anlaşmıştık. Diğerleri yaşlanacaktı, ben değil! | Open Subtitles | لقد عقدنا اتفاقاً ليتقدّم الآخرون في السنّ ما عداي |
Eğer Diğerleri Bengal körfezine atlayıp Sri Lanka'ya yüzmeye çalışsa sen de yapacak mısın? | Open Subtitles | إذا قفز الشباب الآخرون في خليج بنغال و حاولوا السباحة إلى سيريلانكا هل ستتبعهم؟ |
Eğer Diğerleri Bengal körfezine atlayıp Sri Lanka'ya yüzmeye çalışsa sen de yapacak mısın? | Open Subtitles | إذا قفز الشباب الآخرون في خليج بنغال و حاولوا السباحة إلى سيريلانكا |
Audrey ve Diğerleri içerideler ve bu ev bir ölüm tuzağı. | Open Subtitles | أودري و الآخرون في الداخل وهذا البيت فخ مميت |
Diğerleri evlerindeler, bir şey yapmıyorlar. | Open Subtitles | الأصحاب الآخرون في المنزل, لا يفعلون شيئاً. |
Diğerleri, yoksa iki kişinin anısına mı kadeh kaldıracağız demeye başlamıştı. | Open Subtitles | لقد بدء الآخرون في التساءول إن كنّا سنحظى بنخبٍ مُـشترك أم لا؟ |
Diğerleri ceza kesmeye devam etmekte ama devamlı müşterilerine alternatifler sunmak istiyorlar. Konserve ürünleri ile para yerine yemek getirmeniz ya da cezadan kurtulmak için sesli kitap okumanız talep ediliyor. | TED | يستمر الآخرون في فرض الغرامات، ولكنهم يريدون تقديم بدائل لزبائن مكتباتهم، ولذلك يفعلون أشياءً مثل الأغذية مقابل الغرامات حيث تحضرون أطعمة معلبة. أو الحضور للمكتبة للقراءة لتقليل الغرامة حيث يمكنكم القراءة للحد من الغرامات. |
Kimisi buna başında, kimisi ortalarda, kalanı da en sonunda kavuşuyor. | Open Subtitles | البعض يحظى بها في بداية حياته، البعض الآخر في منتصف حياته، و الآخرون في نهاية أعمارهم. |
Senin planladığın da bu mu? - Hayır. | Open Subtitles | وبعد ذلك يتقدم الآخرون في الرتل لأكل جسمه؟ |
Şehirdeki tüm diğer menajerler, hatta ailem bile,bir gün benim çabalarımla bir yerlere gelirsen beni bırakacağını ön görmüştü. | Open Subtitles | كلّ المدراء الآخرون في البلدة، حتى عائلتي المتوقّع بأنّك تتخلّص منني إذا بذلته كبير على جهودي. |
Bu arada hikayemizin diğer kahramanları ne yapıyor? | Open Subtitles | إذا , كيف اختلف المنافسون الآخرون في قصة تطورنا البشرية عنهم؟ |
Aslına bakarsan bazı aileler evlerinde suçiçeği toplantıları yapıyor, böylece mahalledeki diğer çocuklar istedikleri zaman hastalanabiliyor. | Open Subtitles | كي يتمكن الأطفال الآخرون في الجوار من الإصابة بالعدوى حين يشاؤون |