| Değişik bir kokuya bakınıyor, galiba Avatar'ın tuttuğu bir şey. | Open Subtitles | إنه يبحث عن رائحة مختلفة , ربما شيء حمله الآفاتار |
| Onu, ikinizinde peşinde olduğu şeye götüreceğinizi biliyor. Yani Avatar'a. | Open Subtitles | إنه يعرف أنك ستقوده للجائزة التي تسعون كلاكما ورائها الآفاتار |
| Avatar halindeydim. Fakat kendi bedenimde değildim ve kendimi izliyordum. | Open Subtitles | كنت في وضع الآفاتار ,لكنني كنت خارج جسدي أشاهد نفسي |
| Şu Avatar güçlerin arada biraz daha açık olabilseydi ne güzel olurdu. | Open Subtitles | سيكون لطيفاً من قدرات الآفاتار خاصتك أن تكون مُحددة من وقت لآخر |
| Sizi duvarımızda ağırlamak bizim için bir onurdur genç Avatar. | Open Subtitles | يشرفني أن أرحب بك في الجدار الخارجي أيها الآفاتار الصغير |
| Kuzey Kutbu'nda Avatar'ı yakaladığında da tam olarak böyle oldu. | Open Subtitles | هذا ما حدث بالضبط عندما أمسكت الآفاتار في القطب الشمالي |
| Beni Avatar işini yapmaya zorladılar ve sonra plandan vazgeçtiler. | Open Subtitles | غصبوني في موضوع الآفاتار والآن هم تخلوا عن الفكرة كلياً |
| Yüz yıl geçti. Ben ve abim yeni Avatar'ı bulduk. | Open Subtitles | ...مرت 100 عام, و إكتشفت أنا و أخي الآفاتار الجديد |
| Sadece Avatar, tüm dört elementin ustası, onları durdurabilirdi. | Open Subtitles | .فقط الآفاتار, سيد جميع العناصر الأربعة يستطيع ردعهم |
| Harikadır. O Avatar. Biraz daha idmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسناً, إنه رائع لأنه الآفاتار , أما أنا فأحتاج لمزيد من التمرين |
| Umarım meditasyonumu bölmenin sebebi... Avatar hakkında yeni haberler almış olmandır. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يدعوك إلى مقاطعتي إذا كنت تحمل أخباراً عن الآفاتار. |
| Sadece Avatar, tüm dört elementin ustası, onları durdurabilirdi. | Open Subtitles | .فقط الآفاتار, سيد جميع العناصر الأربعة يستطيع ردعهم |
| Yüz yıl geçti. Ben ve abim yeni Avatar'ı bulduk. | Open Subtitles | ...مرت 100 عام, و إكتشفت أنا و أخي الآفاتار الجديد |
| Huzurlarımızda bir hava bükücü var. Hem de sıradan bir bükücü değil... Avatar. | Open Subtitles | هنالك مُخضع هواء في مجلسنا و ليس أي مُخضع هواء بل الآفاتار |
| Ben Avatar'ım. Avatar işlerini yapıyorum, dünyayı koruyorum. | Open Subtitles | لقد كشفتني, أنا الآفاتار أقوم بأعمال الآفاتار و أحافظ على أمان العالم |
| Bravo, Avatar. Tüm yürekliliğinle dövüştün. | Open Subtitles | ,أحسنت أيها الآفاتار أنت تحارب بالكثير من النيران في قلبك |
| Sadece, dört elemente hükmedebilen Avatar onları durdurabilirdi. | Open Subtitles | .فقط الآفاتار, سيد جميع العناصر الأربعة يستطيع ردعهم |
| Yüz yıl geçti. Ben ve abim yeni Avatar'ı bulduk. | Open Subtitles | ...مرت 100 عام, و إكتشفت أنا و أخي الآفاتار الجديد |
| Avatar öldüğünde, sıradaki diğer ulusta yeniden doğuyor. | Open Subtitles | عندما يموت الآفاتار يولد من جديد في الأمة التالية في الحلقة |
| Aradan yüzyıl geçti. Ağabeyim ve ben yeni Avatarı bulduk. | Open Subtitles | مرت 100 عام, و إكتشفت أنا و أخي الآفاتار الجديد |
| Avatarınız aracılığıyla çeşitli spor türlerini de yapabilirsiniz. | Open Subtitles | ،وباستعمال الآفاتار الخاص بك سيُتاح لك التدرب على العديد من الرياضات |