"الآلاف والآلاف من" - Translation from Arabic to Turkish

    • Binlerce
        
    Binlerce ve Binlerce genetik olarak düzenlenmiş kök hücre dizisi oluşturabilecek kapasiteye sahip. TED لديها القدرة على إنتاج الآلاف والآلاف من تسلسلات الخلايا الجذعية.
    Ve oldukça deneyimliler, yani onlar bunu Binlerce ve Binlerce kez yaptılar. TED ولديهم خبرة عالية، لذلك قد فعلوا هذا الآلاف والآلاف من المرات.
    Sana somut bir ün sağladı ve şimdi de, Amerika ve diğer yerlerdeki Binlerce çocuğun geleceğine yatırım yapmanı sağlıyor. TED جعلك تجني ثروة وفتح لك اليوم المجال للاستثمار في مستقبل الآلاف والآلاف من الأطفال في أنحاء أمريكا وأماكن أخرى.
    Suriye ve Irak'ta Binlerce Avrupalı askerimiz var. Bu sorunu sadece Suriyelilerin girmesine izin vermeyerek çözemezsiniz. TED لدينا الآلاف والآلاف من المقاتلين الأوروبيين بسوريا والعراق، إذن لا يتم حلّ هذه القضة بمجرد منع السوريين من الدخول.
    Stanford medikal kayıtlarında paroksetin ve pravastatin alan Binlerce ve Binlerce insan vardı. TED حاليا يوجد الآلاف والآلاف من الأشخاص في السجلات الطبية لستانفورد ممن يستعملون الباروكستين والبرافاستاتين.
    Aslında bu projenin parçası olarak dünyanın dört bir yanındaki insanların gönderdiği Binlerce ve Binlerce model var. TED وبالطبع هناك الآن الآلاف والآلاف من النماذج التي ساهم بها أشخاص من جميع أنحاء العالم كجزء من هذا.
    Ancak doğru moleküllerin onu koparacağı Binlerce zayıf noktası vardır. TED ولكن لديها الآلاف والآلاف من نقاط الضعف حيث يمكن للجزيئات الصحيحة أن تفصلها عن بعضها.
    Kıymetli Komünizmin için Binlerce insanı öldürmenin eşiğindesin. Open Subtitles أنت علي وشك أن تقتلين الآلاف والآلاف من أجل شيوعيتكِ الثمينة.
    Tanrı gibi Binlerce ve Binlerce bakteriyi kontrol edebiliyoruz. Open Subtitles أشعر بأن لدي سلطة كاملة تقريبا مثل الرب الذي يسيطر على الآلاف والآلاف من البكتيريا
    Binlerce insanın ölümünden sorumlusun. Open Subtitles .. أنت مسؤول عن مقتل الآلاف والآلاف من الناس
    Binlerce hektarlık toprağı aynı anda işleyebileceğimiz altyapı ve işgücüne sahibiz. Open Subtitles إننا نمتلك الهيلكيات والأيدي العاملة، اللازمة لزراعة الآلاف والآلاف من الفدادين في آن واحد.
    Bu mortgage bonoları Binlerce mortgage'ı birleştirerek yapıImadı mı? Open Subtitles مهلاً، أليست تلك السندات مؤلفة من الآلاف والآلاف من الرهون العقارية؟ أجل.
    Gemilerindeki uyku kapsüllerinde uyuyan Binlerce Omec bulunuyor. Open Subtitles في أجربة النوم على متن سفينتهم الآلاف والآلاف من الاوميك النائمين
    Bak burada Binlerce insan her türlü branşta eğitim görüyor. Open Subtitles انظروا، هناك الآلاف والآلاف من الناس تخصص في جميع أنواع القرف هنا.
    Binlerce sesten oluşmuş koroya bugün bir ses daha eklemek istiyoruz. Open Subtitles سمعنا الآلاف والآلاف من الأصوات واليوم، نودُ إضافة صوت آخر إلى هذه المجموعة
    Fakat,şu anda maden çıkarılan yol... ...büyükbabasının ve babasının indiği... ...derin madenlerden farklı... ...ve gerçekte bu,Binlerce insanı işe aldı. TED ولكن طرق استخراج الفحم الآن مختلفة عن طرق الاستخراج من المناجم العميقة التي والدها ووالد والدها يستخدمونها والتي توظف في ألاساس الآلاف والآلاف من الناس.
    Ve içinde bulunduğumuz toplumun gerçeği ise Binlerce hatta yüz Binlerce insanın umutsuz çığlıklar içinde sessiz hayatlar yaşayıp, uzun ve güç saatler boyunca nefret ettikleri işlerde çalışıyor olması. Amaçları, ihtiyaçları olmayan şeyleri satın almak, sevmedikleri insanlari etkilemek. TED وواقع المجتمع الذي نحن فيه إن هناك الآلاف والآلاف من الناس هناك يفضلون أن يعيشوا حياة من اليأس , الهادئ الصارخ حيث يعملون ساعات طويلة وصعبه في وظائف يكرهونها لتمكنهم من شراء الأشياء التي لا تحتاجونها لإقناع اناس لا يحبونهم.
    Evvela, Binlerce çocuğa ortalama olarak ne olduğuna bakıyor ama çocuklara keskin şekilde neyin yardım edeceğini söylemiyor. TED لسبب واحد، هذه الدراسة تنظر إلى ما يحدث إلى الآلاف والآلاف من الأطفال في المتوسط، ولكن ذلك ليس بالضرورة يخبرنا ما الذي يساعد أطفالي وأطفالك أو أي طفل محدد.
    Ve bu daha büyük merkezlerde, Binlerce ve Binlerce gözün bakabildiği yerlerde, görebildiğiniz gibi insanlar kendilerinden öncekilerin onlardan öncekilerin bakışına bakar iken bıraktıkları bakışlara bakıyorlar. TED وهذا موجود في المنشآت الكبيرة حيث هناك الآلاف والآلاف من العيون التي يمكن للناس أن يحدق في ، كما ترى من الذي يرى في الناس ينظرون على الناس الذين يبحثون قبلهم.
    Hoess de, Auschwitz'te, Dr. Eberl'in Treblinka'da karşılaştığı üst üste yığılmış Binlerce cesedi yok etmek gibi bir sorun yaşıyordu. Open Subtitles في "آوشفيتس" واجه هيس" نفس الصعوبة" التي واجهت الدّكتور "إيبرل" في "تريبلنكا" وهى التخلّص من الآلاف والآلاف من الأجساد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more