"الآلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • acı
        
    • Acıyı
        
    • acıya
        
    • acıdan
        
    • ağrı
        
    • acının
        
    • acılar
        
    • dindirmek
        
    150 yıllık acı şiddet ve korku bu duvarların içine sinmiş. Open Subtitles مائة وخمسون عاماً من الآلم والعنف والخوف حصلت بين هذه الجدران
    Zaten sana verdiğim acı için ne kadar özür dilesem, az kalır. Open Subtitles في الحقيقة لقد سببت لكي الآلم وليس بمقدرتي الإعتذار الكافي
    Bir aile dağıldığında insana nasıl acı veriyor hiç fikriniz var mı? Open Subtitles ألديك فكرة عن الآلم المتسبب عندما تتفرق عائلة بنفسها
    Çünkü, kocam son saldırıda öldürüldü, ve böyle bir Acıyı başka kimsenin yaşamaması, için önlemeye yemin ettim. Open Subtitles .لأن زوجى قد قُتِل فى الهجماتِ الأخيره .لذا فأنا أتمنى أن أفعل ما فى وسعى لكى أمنع أى شخص .من من الشعور بهذا الآلم
    David acıya dayanamıyor, ona morfin karışımı ver... Open Subtitles ديفيد لا يتحمل الآلم .. لذا أعطه مزيج من المورفين
    Onu çok özleyeceğim ama şu an daha iyi bir yerde olduğundan eminim. acıdan uzakta. Open Subtitles لقد أشتقت لهُ أيضاً, ولكنهُ في مكاناً أفضل الأن, بعيداً عن الآلم
    ağrı kesiciyle ayakta duruyorum. Bir "hafta sonu babasına benziyor muyum? Open Subtitles وأصعين مسكورين وأنا أعيش على مسكنات الآلم
    O adamın sattığı şekilde araba satmak için çok acı çekmek gerekir. Open Subtitles هناك كثير من الآلم في بيع السيارات بطريقة هذا الرجل
    Bi kere girdin mi geri dönüş yoktur ilerlemen gerekir..çok acı çekebilirsin. Open Subtitles بمجرد أن يبدأ التقسيم فلا يوجد طريق للعودة عليك تحمل الآلم حتي تنتهي
    En azından, patlama acı sisteminin olduğu yerden geldi. Open Subtitles على الأقل، فالأنفجار أتى من حيثُ مكان سياج الآلم يبنغي أن يكون.
    Sana bilgilerimi vereceğim; ama bu adamları yakalasan ve onlara acı çektirsen iyi edersin. Open Subtitles سأحصل على المعلومات من أجلك ولكن من الأفضل أن تقبض على هؤلاء الرجال وأريدهم أن يعانوا الآلم
    acı bu evden tek çıkış yolunuz. Open Subtitles الآلم سيكون هو مخرجكم الوحيد من هذا المنزل
    Bize yeterince çektirdi zaten ve sonra bunu yaptığı için girdiği hapishanede ailemize daha fazla acı mı yaşatacak? Open Subtitles وضعنا في معاناه كافيه بالفعل ولاجل هذا عندما كان في السجن مافعل وسبب الآلم لعائلتنا؟
    acı bu..ve söylersen biter Open Subtitles إنه الآلم فقط سوف تكون أكثر مما أخبرتنا به
    acı çektiğini biliyorum, ama senin de acı çektiğinden eminim. Open Subtitles أعرف أنه يعاني الآلم أنا واثق أنت كذلك أيضاً
    Onlar acı yatıştırmaya yardımcı benim yok bacakta ve benim gut clawing. Open Subtitles أنهم ساعدوني على تسكين الآلم في رجلي المختفية ويخدش في جرائتي
    Biliyorum, biraz acı çekeceksin ama sen her zaman böyle şeyleri atlatırsın. Open Subtitles انا اعرف بأنك تعانين بعض الآلم في الوقت الراهن ولكنك دائما ما تتخطين الألام
    Acıyı dindirmek için endorfin miktarı arttırılıyor. Aritmi hafifletmek için atropin uygulanıyor. Open Subtitles نحنُ نقوم بزرع بعض الأنسجة الخلوية من اجل تقليل الآلم
    Acıttığını biliyorum ama bu acıya rağmen yapmak zorundasın. Open Subtitles أعلم أنّه يؤلم ، ولكن عليكِ أن تدفعي عبر الآلم
    Hatta hayvandan da beterler, çünkü bir hayvan sebep olduğu acıdan zevk almaz. Open Subtitles ألا أنهم أسوأ لأن الحيوان لا يسبب الآلم عن عمد
    O yüzden ağrı kesicileri sömürüyorum ve içiyorum. Open Subtitles لذلك أنا اسئ استخدام حبوب قاتلة الآلم وأحتسي الشراب كثيراً
    Sadece acının iki elinde olacağını düşünebilirsin. Open Subtitles يمكنك تخيل الآلم الذيّ سيحدث لهذه اليدين
    Size yazarken nasıl da acılar içinde olduğumu görebilmeniz için burada olmanızı isterdim. Open Subtitles ..كم أود لو أنك معي الأن لكي ترى مقدار الآلم الذي أتحمله للكتابة إليك
    Bir yerde ölmeden önce gördüğün ışıkla ilgili birşey okumuştum bu sadece beyninin ölüm acısını dindirmek için saldığı çok miktarda endorfin Open Subtitles قرأت في مكان ما بأن الضوء الذي ترينه قبل الموت ،انه فقط عقلك يطلق كميات هائلة من الاندروفين ليسهل الآلم عند الموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more